Hakkari Sûretleri Gönderileri
Hakkari Sûretleri kitaplarını, Hakkari Sûretleri sözleri ve alıntılarını, Hakkari Sûretleri yazarlarını, Hakkari Sûretleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tîyar'da kabına sığmayan, kıyılarına vurduğu sert dalgalarla korku saçan Zap'ı, ilkbaharda ne Musa geçebilir, ne de Firavun.
Ne de Nil gibi onların "Dur!" buyruğunu dinler.
....
Hiç kuşku yok ki Sümbül Dağı'ndan ayın doğuşu, en iyi Hakkari Kalesi’nden izlenir. Kale, kentin tam ortasında, kuzeydoğudan güneybatıya doğru bir beşik gibi uzanır. Bu doğal beşikte Hubuşkia krallarından, “Tanrı'nın Aslanı” ünvanını taşıyan Mîr Yezdanşêr'lere kadar kim bilir kaç kişi sallanmıştır? Beşik olmanın da ötesinde, dik duran Sümbül sahnesine karşı Herkariyan boylarının kayadan oyulmuş bir yönetim kürsüsüdür Hakkari Kalesi. Ona geçmişte “Hakkari Beyi'nin Kürsüsü” denmesi, boşuna değildir. Dağlar çevresinde kale burçları gibi saf tutmuşlardır. Bu burçların en heybetlisi Doğu'da, bulutları delerek gökyüzüne başkaldırmış Koca Sümbül'dür.
"Adını ticaret koymuştur.
Adını ziyaret koymuştur.
Adını kız alıp verme koymuştur.
Ama kendi onayı dışında belirlenmiş sınırı hiçbir zaman kabullenmemiştir Hakkari insanı. Belki de şair sırf bu nedenle
“Pasaporta ısınmamış içimiz/Budur katlimize sebep suçumuz"
sözünü onlar için söylemiştir."