Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hakk'ın Daveti Kuran-ı Kerim Meali ve Tefsiri (5 Cilt Takım)

Ömer Çelik

Hakk'ın Daveti Kuran-ı Kerim Meali ve Tefsiri (5 Cilt Takım) Sözleri ve Alıntıları

Hakk'ın Daveti Kuran-ı Kerim Meali ve Tefsiri (5 Cilt Takım) sözleri ve alıntılarını, Hakk'ın Daveti Kuran-ı Kerim Meali ve Tefsiri (5 Cilt Takım) kitap alıntılarını, Hakk'ın Daveti Kuran-ı Kerim Meali ve Tefsiri (5 Cilt Takım) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sağmal hayvanlarda da sizin için büyük bir ibret bulunmaktadır. Nitekim, onların karınlarında fışķı ile kan arasından çıkardığımız, içenlerin boğazından kolayca geçen, lekelerden arınmış temiz bir sütle sizi besliyoruz."
Reklam
"Kur'an kendisiyle amel edilmek üzere indirildi. İnsanlar ise onun sadece okunmasını amel edindiler."
"Burada her suâle cevap var, fakat sual sorulmaz.”
Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuşlardır: “Bir kimseye bildiği bir konu sorulur da cevap vermezse, kıyamet günü Allah onun ağzına ateşten bir gem vurur.” (Ebû Dâvûd, İlim 9/3658; Tirmizî, İlim 3/2649)
"Tevbe, günahların sabunudur”
Tevbe sabun gibidir. Sabun zâhirî kirleri temizlediği gibi, tevbe de bâtınî kirleri ve günahları temizler. Kul, günahtan vazgeçip amellerini düzeltirse Allah da onun hâlini ıslah eder. Elden kaçırdığı nimetleri tekrar ona ihsân eder.
Sayfa 90 - 1.ciltKitabı okuyor
Bakara 10
Dünyaya yönelen ve hevâsına tabi olan kimsenin aldanış yurduna bağlanıp kalması, kalbi için büyük bir hastalıktır. Onun dünya hırsı arttıkça kalbî hastalığı da artar. Nefsânî hevesleri istikametinde dünyaya dair ne zaman bir şey elde etse, elde edemediği şeylere karşı hırsı kat kat artar. Hırsla elde ettiği her bir dünyalığın ardından hemen cezasını da görür. Allah’ın ona verdiği dünyevî cezalardan birisi himmetinin dağınıklığı, sonra buna bağlı olarak huzursuzluk, kin ve nefret saçan bir hayattır.
Reklam
Bakara 8
Îman etmediği hâlde münâfığı mü’min olduğunu söylemeye sevkeden iki temel sâikten bahsedilebilir: Birincisi; İslâm toplumuna daha büyük zarar verebilmek için kendini gizlemesi, İkincisi; korkaklık ve menfaatperestlik gibi zaaflarından dolayı safını netleştirmeyip nereyi güvenli ve menfaatli görürse kendini oraya nisbet etmesidir.
Bakara 7
Şunu da ifade etmek gerekir ki, hiçbir insan bir diğeri hakkında kalbinin mühürlü olduğu bilgisine sahip olamayacağından, bu yönde bir hüküm vermesi doğru değildir.
Bakara 6 (İslam, kendisinden öncekileri siler)
İnsan, ne derece derin bir küfür ve şirk içinde bulunsa, ne kadar büyük günahlar işlemiş olsa da, ölüm vakti gelinceye kadar iman ve tevbe etme imkânı vardır. Hatta kâfirler, iman ettiklerinde önceki bütün günahları affedilecektir. “İnkâr edenlere söyle, eğer yaptıklarına son verirlerse geçmiş günahları bağışlanacaktır. Yaptıklarına devam ederlerse, daha öncekilere geçmişte ne yapıldığı bellidir.” (Enfâl 8/38)
İKİ DÜŞMAN:
Müminin biri açık diğeri gizli iki düşmanı vardır. Açık düşmanı kâfirler, gizli düşmanı ise şeytandır. Kâfirlerle mücadelede savaş emri varken, şeytanla mücadelede ise istiâze emri vardır. Her iki cihadda da Allah müminin yardımcısıdır. Açık düşmanı tarafından öldürüldüğünde mümin şehîd olur, gizli düşmanı tarafından öldürüldüğünde ise kişi Allah’ın rahmetinden uzaklaştırılır. Bu sebeple gizli düşmanın şerrinden kaçınmak daha önceliklidir.
Reklam
Ancak geldiğimiz nokta:
"Kur'an kendisi ile amel edilmek üzere indirildi. İnsanlar ise onun sadece okunmasını amel edindiler." (Fudayl b. Iyaz)
Müşrikler, yanlış inanç ve davranışlarını haklı göstermek için şöyle ilginç bir özür ileri sürerler: "Bizim Allah'a ortak koşmamız ve bazı helalteri haram saymamız Allah'ın dilemesi sonucudur. Eğer Allah dilemese biz hiç bir zaman bu tür şeyleri yapamayız. Bunları yaptığımıza göre, Allah buna müsaade ediyor demektir. Allah müsaade ettiğine göre demek ki yaptıklarımız doğrudur ve bunda kınanacak bir şey yoktur. Eğer yaptığımız işler doğru değilse, bu durumda suçlanması gereken biz değiliz, -hâşâ- Allah'tır. Halbuki, cüzi irade ve seçme yetkisine sahip olan insan, bir şeyin kötü olduğunu bile bile, "Allah böyle istediği için böyle yapıyorum" diyerek kendini sorumluluktan kurtaramaz. Çünkü onun, Allah'ın ne dilediğini bilmesi mümkün değildir. Ancak peygamberlere gönderdiği vahiylerle murad-i ilahiyi bilmek mümkün olabilir. Bu sebeple Cenâb-ı Hak, bu tür iddiada bulunan kimselerden, iddialarını doğrulayacak kesin bir bilgi ve sağlam bir belge getirmelerini istemektedir. Eğer böyle bir bilgi ve belge yoksa, ileri sürülen iddialar bir yalan, kuruntu ve saçmalıktan başka bir şey değildir. Müşriklerin elinde böylr bir delilin bulunması da söz konusu olamaz. -Ömer Çelik / Hakk'ın Dâveti Kuranı Kerim Meâli ve Tefsiri Cilt 2
Sayfa 150Kitabı okudu
Bir Başka Delil
Ay için de bir takım menziller tâyin ettik; dolaşa dolaşa sonunda o, eski hurma salkımının ağaçta kalan yıllanmış sapı gibi kuru, sarı, hilal gibi kavisli olur. Ne güneş aya yetişip çarpabilir, ne de gece gündüzün önüne geçebilir. Her biri, kendine ait bir yörünge de yüzer, gider . (Yasin Süresi 39-40) TEFSİRİ : Ay, dünyamızın uydusu olup hayatımızın devamının ayrılmaz bir parçasıdır. Güneşle dünya arasında döner, güneşten aldığı ışığı geceleyin dünyaya yansıtır. Dünya etrafındaki yörüngesinde dönerken uğradığı menziller vardır. Her menzilde değişik bir şekil ve hal alır. Günden güne peyderpey büyür, on dördünde dolunay halini alır, kemâle erişir; sonra tekrar peyderpey küçüle küçüle nihâyet âyette beyân buyrulduğu gibi eski hurma salkımının ağaçta kalan yıllanmış sapı gibi kuru, sarı, kavisli bir hale gelir. اَلْعُرْجُونُ (‘urcûn) hurma salkımının sapına denir. اَلْقَد۪يمُ (kadîm) de eski demektir. Hurmanın sapı eskidikçe incelir, eğrilir ve sararır. İşte bir aylık seyahat sonunda ay, tıpkı eski hurma sapı gibi ince, eğri, sarımtrak bir görünüm verir. Bu benzetme hilalin ilk ve son şeklini göstermekle kalmaz, aynı zamanda ayın, yörüngesinde geçerken dünya çevresinde bir ayda dolandığı yolun biçimini de göstermiş olur. Günümüz ilmî tespitlerine göre, ayın geçtiği güzergâh tam dâirevî olmayıp bir tarafı konkav bir eğrilik arz eder. Diğer taraftan milyarlarca yıldır dönmelerine rağmen ne güneşin aya çarptığı, ne gecenin gündüzün önüne geçtiği görülmemiştir. Allah istemediği sürece görülmeyecektir de.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.