Hakkın Yılmaz ve Sarsılmaz Müdafii Bekir Berk

Necmeddin Şahiner

Hakkın Yılmaz ve Sarsılmaz Müdafii Bekir Berk Sözleri ve Alıntıları

Hakkın Yılmaz ve Sarsılmaz Müdafii Bekir Berk sözleri ve alıntılarını, Hakkın Yılmaz ve Sarsılmaz Müdafii Bekir Berk kitap alıntılarını, Hakkın Yılmaz ve Sarsılmaz Müdafii Bekir Berk en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mektuplarını okurken cehennem uğultuları yerine, cennet müjdesi sesler işitiyorum. Mektuplarını okurken karlı dağların doruklarına yükselir gibiyim. Mektuplarını okurken uçurumlardan selâmet sahillerine çıkar gibiyim. Mektuplarını okurken, çamurlardan sıyrılır, ulviliklere uçar gibiyim. Mektuplarını okurken Türkiyemin dağlarından aşar, yollarından koşar, derelerinden geçer, mazlumların yardımına koşar, zâlimlerin karşısına çıkar, zindanların kapılarını açar, kelepçeleri parçalar, gözyaşlarını siler, umut ve müjdeler taşır gibi olurum.
Reklam
Şimdi Van Kalesi’ndeyim. Şu görünen Bahtiyar Kuralkan’ın kabri, ötede duran ise Molla Hamid, Molla Münevver... .. Bitlis derelerinde sanki Molla Habib gürlemektedir bir makineli tüfek gibi Moskoflara karşı. Mardin yamaçlarında Şeyhmus Hazretleri boy vermiştir, bir hudut bekçisi gibi. Ermenek’ten kopan bir rüzgâr Eyüp Sultan sırtlarında, Sadullah Nutku ve Polat’la el eledir. Ve bütün Türkiye’yi seyreder gibidirler. Samsun’da Fettahoğlu’dur bizim destanımızı söyleyen. Ordu’nun dereleri nere akar bilmem. Zigana Dağları’nda dallardan dökülen benim yaşlarımdır. Kanım akmadı ama İzmir’in içinde vurulan benim. Şahlanan bir at gibi Nemçe ufuklarına bakan Selimiye’nin sırtına atlayıp Viyana ötelerine gitmek geliyor içimden. Rüyadan uyanıyorum. Beyrut’tayım. Dışarıda makineli tüfeklerin akisleri kulakları tırmalarken radyodaki Kur’ân-ı Kerîm gür pınarlar gibi çağlıyor.
Nüfus hüviyet cüzdanının dini ve mezhebi hanesinde ne yazılı olduğunu bilmediğim Aydemir Balkan gibi, gözü kararmış misyonerlere veya Allah’a ve O’nun kitaplarına harp ilân eden görüş sahiplerine, arasında yaşadığı yirmi beş milyon Müslüman Türk’ün Peygamberini tezyife, dinimi tahkire müsaade etmem.
Mektubunuz martı kanatlarında gelen enginlik duygusu, Mektubunuz cennetten esen bir rüzgâr sanki, Mektubunuzda Süphan Dağı eteklerinden yükselen dualar var, Mektubunuzda Kop Dağı’ndan eser var, Mektubunuzda Polat’ın hayali var, Mektubunuzda Van Gölü’nün dalgalarının sesini dinler gibiyim, Mektubunuzdan Şehit Şahin Bey’in Köprübaşındaki şahlanışını seyreder gibiyim...
Necip Fazıl, Akşehir’de avukat olarak kalmama razı olmayarak İstanbul’a dönmem hususunda ısrar etmişti. Hatta onun tabiriyle söyleyeyim: “Balina Marmara’da yaşamaz. Sen iman ve küfür davalarına giren bir avukatsın. Senin yerin Akşehir değil İstanbul’dur.”
Reklam
57 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.