Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kadın Filozoflar 8. Kitap

Haklarımızın Farkındayız

Özlem Yarkın

Haklarımızın Farkındayız Gönderileri

Haklarımızın Farkındayız kitaplarını, Haklarımızın Farkındayız sözleri ve alıntılarını, Haklarımızın Farkındayız yazarlarını, Haklarımızın Farkındayız yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarihte Kadının Yeri
Her alanda her türlü yasağa ve imkansızlığa rağmen İlk Çağ’dan bugüne isim bırakabilen kadınları anlatıyor
Özlem Yarkın
Özlem Yarkın
💜📚 Seriyi daha önce okudum, bitirdim çok beğendim. Kadın Filozoflar, Çocuklarla Felsefe ve Çıtır Çıtır felsefe serileri çocuklara alınabilecek ve onlara sorgulamayı, düşünmeyi, eleştirmeyi öğretebilecek kitap dizileri. Çocuğa kitap okumayı da sevdirebilecek tarzda tasarlanmış. 💜📚
Geçmişe Yolculuk
Geçmişe Yolculuk
Ana Tanrıçayız
Ana Tanrıçayız
Sadece Anayız
Sadece Anayız
Pandoralarız
Pandoralarız
Düşünen Cadılarız
Düşünen Cadılarız
Umudumuz Hiç Bitmeyecek
Umudumuz Hiç Bitmeyecek
Karanlıktaki Işığız
Karanlıktaki Işığız
Haklarımızın Farkındayız
Haklarımızın Farkındayız
Eşitlik İstiyoruz
Eşitlik İstiyoruz
Geleceğe Yolculuk
Geleceğe Yolculuk
💜📚
Hedwig Dohm
Hedwig Dohm 86 yaşına kadar yaşamış. Esprili ve zeka dolu yazıları kadın hareketinde çok etkili olmuş. Kadınların yüksek öğrenim ve seçim haklarını elde etmeleri için verdiği mücadelenin karşılığını görmüş ve hayatının son dönemlerinde kadınların seçim ve yüksek öğrenim hakkı elde etmelerine tanıklık edebilmiş. Verilen mücadelenin karşılığını görmek herkesi mutlu eder.
Sayfa 63 - Öteki Yayınevi
Reklam
Hedwig Dohm
Kadınlara en çok ne söylemek istersiniz? Daha fazla gurur! Gururlu kişi hoşa gitmeyebilir, ama hor da görülemez. Kadınların durmadan aşağılanmasına rağmen nasıl oluyor da hâlâ başkaldırmıyorlar bunu hiç anlamıyorum. Eğer kadınlar boynunu eğerse erkekler de ayaklarıyla o eğilen boyunlara basarlar. .
Sayfa 60 - Öteki Yayınevi
Hedwig Dohm
Her ne kadar o filozoflardan çok şey öğrensem de kendimi verimsiz hissediyordum. Sürekli kitap okuyup yazılar yazsam da bunlar bana yetmiyordu. Bunun üzerine kendi kendime İspanyolca öğrenmeye başladım. Bir süre sonra İspanyolca şiirleri Almancaya çevirdim. Günün en dayanılır saatleriydi. İspanyol edebiyatıyla uğraşmam topluma açılmamda bir sıçrama tahtası gibi bir şey oldu. Çünkü kocamın arkadaşı olan yayımcı Gustav Hempel, bana Tarihsel Gelişimi İçinde İspanyol Edebiyatı adlı kitabın editörlüğünü verdi. Bu ilk bağımsız işimle kendime güvenim arttı. Kadın haklarına ilişkin yazdığım yazılar dergilerde yayımlanmaya başladıktan sonra yine aynı konuyla ilgili kitaplar yazmaya başladım.
Sayfa 60 - Öteki Yayınevi
Hedwig Dohm
Madem kadınların beynini korumaya çok hevesliler, onlara her halükarda başarılı sonuçlar elde edilebilecek, aynı derecede haklı gerekçelere dayalı bir önerim var. Karısına kötü davranan her erkek, kadının beyin gücünü zayıflatacağından sınırdışı edilsin. Kadınlar hakkında ne yazdıysam hepsini ruhumun en derinlerinde yaşadım, bizzat yaşanmış
Sayfa 58 - Öteki Yayınevi
Hedwig Dohm
Gördüğünüz gibi profesör de olsa, kadınlarla ilgili düşünceleri akıldan yoksun. Nasıl böyle düşünebilir? Ezberlemiş hayatlar. Dünya görüşleri, düşünceleri, yaşam biçimleri kalıplaşmış. Her şeyin değişken olduğuna dair doğa yasası sanki geçerli değil. Onu eleştirdiğiniz için de size çok kızgın galiba. Yalnızca onu değil, her türlü değişime karşı olan geri kafalıları; kadını iş hayatında rakip olarak gören bencilleri; 'ha... demek öyle... anlıyorum.' diye konuşan, anlayış dolu, yardımsever görünen ve zayıf cins dedikleri kadına hükmeden, sahte beyefendileri de eleştiriyorum. Şu sıralar en önemli tartışma konusu, kadınların yüksek öğrenim görmesi. Kaygılı bilim adamları, beyin ağırlıklarının erkeklere oranla az olduğunu düşündükleri kadınlar için tıp eğitimin uygun olmadığını düşünüyorlar. Kadınlar için tıp eğitiminin zararlı olduğunu iddia ediyorlar. Bilim çevresindeki erkekler tıp eğitimi gören kadınların beyninin zarar göreceğinden endişe ediyorlar. Kısaca erkekler, kadın beynini korumak adı altında kadının bilimsel öğrenim görmesini engellemek için seferber oldular. Çok saçma.
Sayfa 54 - Öteki Yayınevi
Reklam
Hedwig Dohm
Bischoff'a dönerek, "Sayın Profesör, 'kadın bedeninin yapısı' üzerine çok ilginç gözlemlerinize yaptığım eleştiriler biraz canını sıkmış anlaşılan. Erkeklerin kadınlardan daha uzun bacaklı olduğunu söylememe neden itiraz ediyorsunuz? Erkeklerin kadınlardan daha uzun bacaklı olduğunu söylemenize itirazım yok. Bir sonuç çıkarmak
Öteki Yayınevi
Hedwig Dohm
Dohm, hem filozof hem yazar. Özellikle kadınların oy verme hakkı için sayfalar dolusu yazmış. Aynı zamanda toplumsal gelişimin sadece erkeğin fikirleriyle değil kadın ve erkeğin ortak fikirleriyle sağlanabileceğini savunmuş. Dohm da yaşadığı dönemdeki kadınlar gibi eğitim alma konusunda çok fazla engelle karşılaşmış. Anne ve babası onun sokağa çıkmasını bile yasaklamış.
Sayfa 42 - Öteki Yayınevi
Binalar çok güzel ama fabrika dumanları Berlin'i biraz çirkinleştirmiş. Bu yüzyıl sanayileşmenin en hızlı olduğu dönem, o yüzden de çok fazla fabrika var. Devletler sanayileşme ve zenginleşme konusunda birbiriyle yarışıyor. Hatta zenginlik yarışını bir süre sonra o kadar abartacaklar ki bundan 45 yıl sonra devletler birbiriyle savaşacak, yani 1. Dünya Savaşı başlayacak, savaşı da Almanya başlatacak.
Sayfa 40 - Öteki Yayınevi
rosa luxemburg
"Sermaye sahipleri erkek işçilerden daha iyi verim almak için evde onların ihtiyaçlarını karşılayacak bir ev kadınına ihtiyaç duyarlar. Çünkü yorgun olan işçinin evde dinlenmesi gerekir ki ertesi gün verimli çalışabilsin. Bu yüzden kadınları ev kadını olarak konumlandırmak işçilerin verimini artırır ve böylece sermaye sahipleri kadınların emeklerine dolaylı yoldan el koymuş olur." diyor Rosa Luxemburg. 19. Yüzyılda kadınların çalışmaması için her şey yapılıyordu. Çalıştıklarında da çok düşük ücretler veriliyordu. Clara Zetkin ile çok yakın iki dosttular. Her ikisi de savaş karşıtıydılar. Ancak düşüncelerinden dolayı defalarca hapse atıldılar. Rosa Luxemburg hem hapse atıldı hem de ne yazık ki öldürüldü.
Sayfa 34 - Öteki Yayınevi
Reklam
Sermaye Birikimi & Rosa Luxemburg
Sermaye, üretim için gerekli olan para, makine, fabrika gibi araçlara denir. Bunlara sahip olanlara da sermaye sahibi denir. Ancak sermaye sahiplerinin üretim yapabilmesi için sadece bu araçlar yeterli olmaz. İnsanların emeğine de ihtiyaç duyarlar. İnsanların emeğini de parayla satın alırlar. İşçiler maaş alabilmek için emekleriyle üretim yaparlar, yani değeri olan bir şey ortaya koyarlar. Sermaye sahipleri üretilen değerleri başkalarına satarak kâr elde ederler.. Sermaye sahipleri daha çok kâr elde etmek için işçinin emeğinin karşılığını vermezler. İşçiye ödeyeceği ücreti azaltarak ya da işçiyi aynı ücrete bir günde daha fazla çalıştırıp daha çok ürettirerek. Bir de aynı ücreti vererek işçiyi daha fazla saat çalıştırırsa daha çok üretim olur ve fabrikanın sahibi daha çok kâr elde eder. Bu yollarla sermaye sahipleri daha çok kâr elde ederler ve sermayeleri yani fabrikaları, makineleri, paraları gittikçe büyür. Buna sermaye birikimi denir.
Sayfa 32 - Öteki Yayınevi
Fatma Aliye
Fatma Aliye Topuz, 19. Yüzyılda yaşamış ünlü bir edebiyatçı. Ama o da bu yeteneğini açığa çıkarıp ünlü bir yazar olana kadar pek çok zorlukla karşılaşmış. Onun yaşadığı dönemde de kız çocukları eğitim alamıyorlardı. Ancak Fatma Aliye'nin babası ve ağabeyi iyi eğitim almış kişilerdi. Önceleri ağabeyinin verdiği derslere kulak misafiri olmuş. Bu dersler sayesinde kendisini geliştirmiş.ve edebiyata ilgi duymaya çalışmış. Evlendikten sonra kocası, onu bu konuda desteklemese de o, kocasından gizli gizli kitaplar okumuş. Hatta kendisini o kadar iyi eğitmiş ki çeviri yapabilecek düzeye gelmiş. Sonunda kocasını ikna ederek çeviriler yapmaya başlamış. Babasını da ikna ettikten sonra ondan dersler almaya başlamış ve sonunda ünlü bir yazar olmuş. Dünyanın hemen her coğrafyasında kadınlar, kadın olmaktan kaynaklanan sorunları çeşitli biçimlerde yaşamışlar ama Fatma Aliye gibi bu zorluklarla mücadele eden kadınlar da her zaman olmuş.
Sayfa 27 - Öteki Yayınevi
Kadınlar Günü
Grevle kadınlar gününün ne ilgisi var? O grev esnasında New York polisi, işçileri fabrikaya kilitleyip fabrikanın önüne de barikatlar kurmuş. Fabrikada bir yangın çıkmış ve çoğu kadın, birçok işçi fabrikada yaşamını yitirmiş. Bu olaydan 53 sene sonra, 1910 tarihinde Clara Zetkin 8 Martın Dünya Emekçi Kadınlar olarak anılması önerisini getirmiş ve bu öneri kabul edilmiş. Ancak 1977 yılında Birleşmiş Milletlerin 8 Martın Kadınlar Günü günü olarak kutlanmasını kabul edene kadar 8 Martın Kadınlar Günü olarak kutlanması yasakmış.
Sayfa 24 - Öteki Yayınevi
Grev ne demek? İşçilerin, yaptıkları işi bir süreliğine durdurması demek. Neden böyle bir şey yapıyorlar? Çalışma koşullarını ve aldıkları ücreti beğenmedikleri zaman, bunun değişmesi için işverenlerini grev yaparak uyarmış oluyorlar. İşçilerin haklarını savunan sendikalar söylüyor. Eğer işverenler sendikanın isteklerini kabul etmezse sendikalar grev kararı alıp, istekleri karşılanana kadar işi durduruyorlar.
Sayfa 23 - Öteki Yayınevi
Kadınlar yüzyıllardır onları kızdıran ne varsa dile getirmeye çalışmışlar ve haklarını savunmuşlar. Antik Yunan'daki kadınlar evden dışarı bile çıkamıyorlardı. Bugün ise dışarı çıkıp haklarını savunabiliyorlar. Bu noktaya gelebilmek için kadınlar çok mücadele ettiler.
Sayfa 14 - Öteki Yayınevi
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.