"Sevgili Nazmiye'ciğim,
Seni canımdan ziyâde seviyorum. Âfitâb-ı cihantâb-ı cemâlinden gönlüme serpilen eşi'a-i mehâsin şu zulmet-âbâd-ı gurbet içinde bedreka-yı hidâyetim oldu. O cemâl-i mukaddesin tecelliyâtı imdâdıma yetişmeseydi, ben şu gird-i bâd-ı herc ü merc içinde mahv u tebâh olur giderdim."
"Sevgili Nazmiye'ciğim,
Seni canımdan çok seviyorum. Güzelliğinin dünyayı aydınlatan güneşinden gönlüme serpilen güzellik ışınları, şu gurbet karanlığı içinde bana doğru yolu gösteren kılavuzum oldu. O kutsal güzelliğin yardımıma yetişmeseydi, ben şu karmakarışıklıkların girdâbı içinde yok olur giderdim."
İnsanın gönlüne söz geçirmesi kolay değilmiş. Öyle ya, kahramanlık denen şey, herkesin gücü yeteceği kadar yalın ve kolay olsaydı, dünyada mertliğin ne itibarı kalırdı.