Hannah Arendt Dünya Aşkıyla
Elisabeth Young-BruehlHannah Arendt Dünya Aşkıyla Gönderileri
Hannah Arendt Dünya Aşkıyla kitaplarını, Hannah Arendt Dünya Aşkıyla sözleri ve alıntılarını, Hannah Arendt Dünya Aşkıyla yazarlarını, Hannah Arendt Dünya Aşkıyla yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“ Aşkın aradığı şey korkusuzluktur. Aşk, hedefine göre belirlenir ve bu hedef korkudan özgürlüktür. “
Ne kocalar var :)
Burada evde seni bekleyen ve asla kıskanç olmayan ve kıskanmak yerine yaşadıklarından sonra seni gerçekten seven bir [kocan] olduğu için bırak başkaları kıskansın.
Sayfa 423
Açtığın Yolda, Gösterdiğin Hedefe...
Gençlerimiz arasında, otuz yıl sonra önemli işler yapacak olanlar her ihtimali düşünerek sessizce sıralarını bekliyorlar; başkaları farkına bile varmadan, sınırsız bir ruhsal disiplinle varoluşlarını kuruyorlar.
Jaspers
Sayfa 163
Kötülüğün Sıradanlığı... Aldanma çocuksu, masum ideolojilere...
“Şu anda savaşı [Vietnam] planlayan tüm insanları bir düşünün” diyordu Oglesby, “haritaları inceleyen, emirleri veren, düğmelere basan ve ölülerin çetelesini tutan: Bundy, McNamara, Rusk, Lodge, Goldberg, Başkan’ın [Johnson] kendisi. Bu insanlar ahlaken canavar değiller. Hepsi onurlu insanlar. Hepsi liberal.”
Sayfa 557
İdam yerine müebbet desek, çağa daha uygun olur...
Siyaset çocuk yuvasına benzemez: Siyasette itaat ve destek aynı anlama gelir. Yahudi halkıyla ve bazı başka milletlerden insanlarla dünyayı paylaşmak istememe politikasını –sanki sizin ve üstlerinizin dünya üzerinde kimin yaşayacağını belirleme hakkınız varmış gibi- desteklediğiniz ve yürüttüğünüz için, hiç kimsenin, insanlığın hiçbir ferdinin dünyayı sizinle paylaşmak istemesini bekleyemeyeceğinizi düşünüyoruz. Bu gerekçeyle, sadece bu gerekçeyle idam edilmeniz gerekir.
Sayfa 573
Arendt’in halkının kaderi ile duygusal bir bağ hissetmediğini düşündüler. Arendt ise, sağlıklı değerlendirmeyi olanaksızlaştıran duygusal bağlarından nihayet kurtularak iyileştiğini düşünüyordu.
Sayfa 522
“Yanıldım” itirafında bulunuyordu Arendt, “yapılanı, yapanın iyiliği için affederiz dediğim zaman. (…) hiçbir şeyi affetmeden birini affedebilirim.”
Sayfa 573
yanlış yöne sapan iyi adam
‘biliyoruz ki sen bizim düşmanımızsın. Bu yüzden seni bir duvarın önüne dikeceğiz. Ancak sahip olduğun doğruluk ve erdemlerini göz önüne alarak, bu duvar iyi bir duvar olacak, seni iyi silahlardan çıkacak iyi mermilerle vuracağız ve seni iyi bir kürekle iyi bir toprağa gömeceğiz.”
Sayfa 580
Elisabeth Young-Bruehl diyor ki...
Arendt, Nazizmde bir doğa ideolojisi, Stalinizmde bir tarih ideolojisi tespit eder. Günümüz dünyasında söz konusu klasik biçimler bu yalın hallerinde değil, şimdi çok daha etkili olan, iki ahlakçı ideolojinin unsurları biçiminde yer alıyorlar. Bir tarafta, fiilen Amerika siyasi retoriğinde gözlemlenebilecek olan, hükümran demokrasi olarak adlandırabileceğimiz ideoloji yer alıyor. Buradaki demokrasi, köktenci bir demokrasidir ve dünyaya vaaz edilmesi, gerektiğinde şiddet de uygulayarak dayatılması gereken ahlaki doğruluğu ihtiva eder. Bu ideolojinin muhalifleri, iç düşmanlar ve vatan hainleri olarak nitelenir. Diğer tarafta, militan İslamcıların ahlaki safiyet ideolojisi var. Bu sadece geleneksel İslam’dan değil ama aynı zamanda, İslam’ın Vahabi yorumundan da sapmadır. Şu anda şahit olduğumuz durum (bazı yorumcuların iddia ettiği gibi) “medeniyetler çatışması” değil, ahlaki ideolojiler çatışmasıdır; iki ultra ahlakçı püritenliğin çatışması.
Sayfa 28
bir kuramcının öğrencilere ne düşüneceğini ve nasıl bir eylemlilik içinde olmaları gerektiğini söylemesi… Tanrım! Bunlar yetişkin! Çocuk yuvasında değiliz.
Sayfa 681
“Toplumsal uyumsuzluk” Arendt’in bir keresinde açıkça söylediği gibi, “entelektüel başarının sine qua non’uydu” [olmazsa olmazı]. İnsan onurunun da, diye ekleyebilirdi.
Sayfa 56
Vicdan ise apolitiktir...
Arendt’e göre, ahlak ancak vicdanlı insanlar birlikte hareket ederse siyaset haline gelir.
Sayfa 35
- " (…) Ne geçmişe ne de geleceğe teslim olun.
Mühim olan sadece şimdidir...”
Sayfa 402 - iletişim yayınları
... eğer ‘kamusal bir kişiyseniz,’ kanun kaçağısınız demektir. İftiraya uğrayabilir ya da her türlü tahrif edilebilirsiniz.
Sayfa 603
"bilmez misin günün sevincinin içinden en sevdiğinle geçmeyi,
bilmez misin akşamın ayrılığında hep hüzne gömülmeyi?"