Uzun yolculuğun yorgunluğunu alacak bir çay demlemişti.
Babamsa bir köşede oturuyordu. Sessiz, dönük,
Hatta ölü bakışlarla çevreyi süzüyordu.
Onun kıpırtısız duruşuna, bir yerde bu kadar uzun süre oturmasına şaşmamak elde değildi!
Annem dikkatli baktığımı görünce:
"Telefonda da söylediğim gibi, artık hiç kimseyi tanımıyor... bir çocuk gibi...Bu yaşımda yeniden çocuk bakıyorum... Büyümesi de yok..."
derken, sözlerinde şikayetten çok, üzüntü vardı.
Beni ilk gençliğimde bu kentten, aşkımdan koparan, babamla yaşadığımız çatışma olmuştu...