“Vedalar kısa cümlelerde boğulan nefes gibi. Vedalar solundaki camda bir yağmur damlası ve o damlaya uzanmaya çalışan titreyen ellerin. Gitmek yol sonu, gitmek düş bitimi”
Kimi zaman durgun ve sakindi, kimi zaman haşin dalgaları vardı. Bense bir tekneydim o denizde onu izlerken derinliğinin güzelliğine dalan. Derindi suları çok derin. Ama ben o suda yüzmeye de hazırdım, boğulmaya da..
“Yüzünün her çizgisi, gözlerinden başka yerde rastlamadığım Işıltı, gülümsediğinde yanında beliren gamzen olacak son nefesimde gözlerimin önünde ve gülümseyerek kapatacağım gözlerimi…”
Umut her zaman vardır ve ne kadar küçülsen de, ne kadar hızlı gitsen de. Ne kadar ağlasanda, ne kadar pes etsen de yaşamdır elbet ama elbet bir gün döktüğün gözyaşları ile oluşan topraklar, filiz verip kırmızı güller açtırır…