Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Değişenler

Hayal ve Gerçek

Mahmut Makal

Hayal ve Gerçek Sözleri ve Alıntıları

Hayal ve Gerçek sözleri ve alıntılarını, Hayal ve Gerçek kitap alıntılarını, Hayal ve Gerçek en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Baba yaktın beni
Kitaba girmemiş ad koyarsanız çocuklar bön olur, bu dünyada rahat edemedikleri gibi, öte dünyada hesap verirken de şaşırırlar, bönlüklerinden hesabı doğru dürüst veremezler, demişti Hoca.
Sayfa 125 - Değişenler adlı kitaptan
«Ne satarsak ucuz, ne alırsak pahalı...”
Sayfa 146 - Değişenler adlı kitaptan
Reklam
İnsan olarak yaşamak, birçok erdemlere sahip olmayı gerektirir ama, hocaların sözlerine inanacaksak bir insan olarak yaşamak olanaksız. Ya anandan doğar doğmaz talihin yardım edecek, cennete hurilerin yanına gideceksin dünyaya gözlerini açmadan ya da yaşayıp elinde olmadan bir sürü günaha girecek, cayır cayır yanmayı göze alacaksın.
Sayfa 37
Solcuların yazdığı doğruymuş
«Solcuların yazdıkları doğruymuş. Zenginler hep sömürmek istiyor. Devlet, belediye onlar için olsun istiyor. Yağ kıtlığında kırk dört teneke yağ geldi. Lokantacılar başkanına otuz sekizini verdim almadı. Hepsini istiyor. Onu da ne edeceği belirsiz. Vatandaş ölse umurlarında değil. Arsa onlara bedava verilsin, vergi alınmasın... Baktım ki biz havanda su dövüyormuşuz. Helâlinden vatan millet ama Sakarya değil bundan sonra. Senin anlayacağın, nice serüvenden sonra Hocan kendini buldu. Tebrik et. Evet Makal, solcuların yazdığı doğruymuş...»
Sayfa 187 - Değişenler adlı kitaptan
Anca yemeyi bilenler
«Siyami Bey nerdeydin?» «Aydın'daydım.» «Orda Kuran kursu yok muydu?» «Neden sordun Hacıağa?» «Zayıflamışsın yavrucuğum...»
Sayfa 129 - Değişenler adlı kitaptan
Şu dert, ezinç ve sömürü dolu dünyada, sevince, kedere değecek ne var ki, her şeye ağlıyorum ben? Belki beni ağlatan şey, dünyanın sevince, kedere değmediği halde, üstelik insanı ağlatmasıdır.
Sayfa 71
Reklam
Bize düşük profilli seçmenler lazım
İsteyen var mı milletin okuyup yazmasını?
Sayfa 188 - Değişenler adlı kitaptan
Bayılıyorum şöyle yapıcı düşüncelere
Sorunun çözümü bu kadar kolay olmamakla birlikte, köylüye «faydalı» diye salık verdiğimiz nesnelerin yararını elle tutulur ve gözle görülür bir biçimde gösterirsek, düşüncelerimizi yadırgamadan kabul ettiklerini görürüz. Yalnız iyiliğini kabul etmekle kalmazlar, yararını gördükleri eşya ya da maddeyi, elleri yeterse evlerine alırlar. Almasalar bile, inanmaları da bir kazanç değil midir?
Sayfa 104
Ah yavrular ah
Öğretmen arkadaşlardan birisinin babası, oğlunu okutup «öğretmen» ettiğine bin kere pişman. «Şinciden sonra millet hep hocaya dönecek, ne ettim de Faruğu öğretmen ettim? Hoca olsaydı şimdi aldığı paranın birkaç mislini aldığı gibi, saygınlığı da olurdu,» diyor ve küçük oğluna her gün evde arapça ezan alıştırmaları yaptırıyor. Eski yazı öğretiyor. Çocuk okula geliyor, dilsizleşiyor sanki.
Sayfa 105
Bizim köylülerin düşüncesine göre, Allah, derdi verirken dermanını da yanında verirmiş. Sorun şu ki; dert sana gelirken, derman başka yere gidermiş. Onu arayıp bulabilirsen ne iyi, kurtulursun. Bulamazsan, yandın... Nasıl ki, çiğnemeden lokmayı bile yutamıyoruz, yorulmayınca da dert çaresini bulamıyor. Dahası var: Yorulduğumuz; her salık verilen yere gittiğimiz halde, derman yine göze görünmüyor. Mübarek sırra kadem basmış olmalı. Çıkıp da, «ben buradayım» dediği yok.
Sayfa 49
Reklam
Zerre saygı duymuyorum şu göreneklere
Çünkü, güveyin akrabalarından biri, elinde tüfekle dışarda bekler. Oğlan işini bitirir bitirmez, verilen haber üzerine tetiğe dayanır. Bu, gelinin kız çıktığının ve güveyin bağlı olmadığının açıklanmasıdır. Onun için, güveyin işi çok ivedi tutması gerekir. Daha birbirleriyle koklaşmadan tanıkları olan kanlı çarşafı dışarıdakilere teslim etmek zorundadırlar.
Sayfa 18
Muskanın, üfürüğün, hayvan pisliklerinin iyi edemediği yaraları pansıman ederek, merhem sürüp temiz bezlerle sararak «muskadan, üfürükten medet ummayan» bir anlayış yaratır, muskacıların pabucunu dama atabiliriz...
Sayfa 115
Komandoculuktan, milliyetçilikten başımızı alıp da, bırakın ideal olanını, yanlışsız, temiz baskılı, gerçekçi ve bilimsel olanını, şöyle en kötüsünü bile bastırıp da çocukların eline ulaştıramıyoruz ders kitabının. Yine bırakın dış politikasını, iç politikasını, içalım ve dışalım, dışsatım gibi ekonomik sorunları... Ders Kitabı konusuna bile bakınca bir kasabada, içi kararıyor kişinin.
Sayfa 183 - Değişenler adlı kitaptan
Ne ulvî bir hoca efendimizdir
«Bu şey bizim Çakır'ın Cinci İsmet'in hesap oluyor. Onun gibi yani. Şimdilerde işi iyice büyüttü. Taa Kars'tan, Afyondan gelen gelinleri falan bir saatta iyileştiriveriyor... Çocuksuzlar çocuk, çocuklular kısırlık buluyorlar elinden ve muskasından. Köyde başedemeyince şehire göçtü. Orada bir iki karı daha alarak peygamberimize benzedi. Çocuklarının sayısı da bir mangayı geçti...
Sayfa 160 - Değişenler adlı kitaptan
Başta da cüppesine düğme diktirenler
Okumuşlar gevşemese, namuslu kalsa ve doğru yolda dirense kurtuluşun çok daha kolay olacağını söylüyor Aysel.
Sayfa 148 - Değişenler adlı kitaptan
204 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.