Evlilik buydu, bir mezar, kendinden güçlü bir iyi ve doğru olanı yapma isteği ile sabahın üçünde insanın aptal konumuna düşmesine neden olan berbat bir hapishane. Evliliğin tek ödülü çocuklardı, onlar da nankördüler.
"Nasılsın, Baba?"
"Ben mi? Ben alışığım. Bir gün sen de yaşlanacaksın, otuz beş yıl, kırk yıl sonra senin de oğulların olacak. O zaman babanın bu gece sana söylediğini hatırla: her seferinde kalbini kırarlar."