Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hayatı Uzatmanın Sırları 2: Neyim Var? Ne Yapayım?

Osman Müftüoğlu

En Beğenilen Hayatı Uzatmanın Sırları 2: Neyim Var? Ne Yapayım? Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Hayatı Uzatmanın Sırları 2: Neyim Var? Ne Yapayım? sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Hayatı Uzatmanın Sırları 2: Neyim Var? Ne Yapayım? kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hipoglisemi baş ağrısı yapar mı?
Evet! Eğer baş ağrılarınız varsa ve bu soruna çözüm arıyorsanız, kan şekerinizi kontrol ettirmeyi sakın unutmayın. Çünkü hipoglisemi de baş ağrısına yol açabilir. Kandaki şeker değerinin yüksek olması gibi az olması da ciddi bir sağlık problemidir. Kan şekerinin en az 80 olması gerekir. Bu değerin 80'in altında olması hipoglisemi denen bir sağlık probleminiz olduğuna işaret eder. Baş ağrısının yanında tatlı düşkünlüğü, çabuk acıkma, birdenbire ortaya çıkan açlık atakları, yorgunluk, terleme, uyku bölünmeleri, öfke nöbetleri, unutkanlık ve kafa karışıklığı gibi semptomlardan da şikâyetçiyseniz aklınıza ilk gelmesi gereken sağlık sorunu hipoglisemi olmalıdır. Önemli bir not: Hipoglisemi ciddiye alınması gereken bir sağlık sorunudur. Kan şekerinin 80'in altına düşmesi, hücrelerinizi enerji kaynağı olan şekerden yoksun bırakır. Bu durumdan her organ etkilense de birincilik beyin ve sinir sisteminindir.
Başkalarına ilaç tavsiye etmeyin. Size başkalarının önerdiği İlaçları kullanmayı aklınızdan bile geçirmeyin. Ve mümkün olduğunca doğal alternatifleri tercih etmeye çalışın. Gazınız mı var? Nane, papatya, zencefil çayı içmeye ne dersiniz?
Reklam
Öncelikle fazla ilaç tüketmenin bizi daha sağlıklı bir toplum yapmadığını belirtmekte fayda var. Tersine, ilaç tüketimi arttıkça, sağlık harcamalarında ilaca ayrılan pay büyüdükçe, hastalıklar azalacağı yerde artıyor. Bunun nedeni çok basit. Sağlığa ayrılan ekonomik kaynakların büyük kısmı ilaç için harcandığında koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan para azalmaya başlıyor. Dolayısıyla, sağlığı korumaya değil, hastalıkları tedavi etmeye endeksli bir toplum modeli ortaya çıkıyor. Dahası ilaç kullanımı arttıkça ilaç reaksiyonlarına bağlı sağlık sorunlarında da patlama yaşanıyor. Böbrek, karaciğer yetmezliği hastalarının sayısı gün geçtikçe artıyor. Bunun ardında yatan başlıca nedenin bilinçsiz ilaç tüketimi olduğunu biliyor muydunuz?
Modern tıp sağlıklı olmakla, sağlığı korumakla ilgilenmez. Bir doktora gidip, vücudunuzda eskiden deneyimlemediğiniz ufak tefek farklılıklardan söz ederseniz büyük ihtimalle size boş gözlerle bakacaktır. Çünkü doktorunuz hastalığı teşhis etmek ve hastalığı tedavi etmek üzerine eğitim almıştır. Tüm eğitim sistemi bunun üzerine kurulmuştur. Ama vücudunuzdaki o ufak değişimler hastalığa dönüştüğünde artık tıp ilminin ilgi alanına da girmiş olursunuz. Halbuki sağlık ve hastalık arasındaki çizgi her zaman net ve açık değildir. Bir akşam sağlıklı bir insan olarak yatıp sabahına hasta biri olarak uyanmazsınız. Eğer sağlık beyaz, hastalık siyah renkte ise, arada upuzun bir gri bölge vardır. Ve modern tıp, söz konusu bu gri bölge olduğunda yetersiz ve çaresiz kalır. Mesela yorgunluk, şişkinlik, uyuşukluk, halsizlik, uykusuzluk, sabah yorgunluğu, cilt kuruluğu, gaz, kabızlık, ağrı, kramp, uyuşma ya da karınca- lanma ve benzeri sorunlara modern tıp pek ilgi duymaz. Neredeyse her iki insandan biri bu sorunlardan muzdarip olsa da, tıp onları görmezden gelir. Oysa bana göre, psikosomatik olarak değerlendirdiğimiz birçok sorundaki ortak nokta, sağlıklı olma haliyle hasta olma durumu arasındaki geçiştir. Fakat maalesef modern tıp ölçemediği, göremediği ve dokunamadığı sorunları hastalık olarak tanımlamaz, kategorize etmez. Daha doğrusu edemez. Ve bu durumda da görmezden gelir. Hatta eğer işin içinden hiç çıkamazsa hemen problemleri ruhsal sorunlara bağlar ve "psikolojik" der geçiştirir.
bilinçsiz ilaç almak yaşlanmanıza neden olabilir. Herhangi bir ilacı doktor tavsiyesi olmadan kullanmayın, sürekli kullandığınız ilacı kesmeden önce mutlaka doktorunuza danışın. Sonuçta ilaçların, vücudunuz için yabancı ve kimyasal bir madde olduğunu unutmayın. Bedenimiz, genlerimiz, organ ve hücrelerimiz bu maddeleri tanımaz ve çoğu zaman bunlara tepki gösterirler. Yani ilaçlar iki ucu keskin bıçak gibidir! Bu nedenle gereksiz yere ağrı kesici, ateş düşürücü, gaz giderici, asit azaltıcı gibi ilaçlar kullanmayın. Doktorunuz ilaç kullanmanızı önerdiğinde sorununuzu ilaçsız çözmenin mümkün olup olmadığını mutlaka öğrenin.
Özellikle son yıllarda ardı ardına patlayan ilaç skandalları ve yapılan yüzlerce, binlerce araştırma eskiden gayet güvenli olduğunu düşündüğümüz birçok ilacın ciddi yan etkileri olduğunu ortaya çıkardı. Hatta sizlere "Hayatın boyunca bu ilacı kullanacaksın," diyerek önerdiğimiz, faydalarını öve öve bitiremediğimiz bazı ilaçların faydadan çok zarar verdiğini öğrendik.
Reklam
Seneler boyunca birçok hastam sayesinde, birçok farklı yaşama dokundum. Ve beni en çok üzen nedir biliyor musunuz? Bütün çıkışları kaçırıp, artık dönülemeyecek bir noktaya gelindiğinde yaşanan o pişmanlık! Hem de daha sağlıklı beslenerek, biraz yürüyüş yaparak büyük fark yaratmak mümkünken ya da vücu dunuzun yardım çağrılarına kulak verip önlem almak varken.
Trafik polisleri alkol kontrolü yapıyor ama, kazalar söz konusu olduğunda bazı depresyon ilaçları alkolden daha büyük bir risk taşıyor ve bu ilaçları kullanırken araba kullanan yüzlerce hasta var.
Tip yeni bir çehreye bürünüyor. Sadece hastalıklar ortaya çıktıktan sonra duruma müdahale ederken, artık hastalığın hiç oluşmaması için alınabilecek önlemlerle de ilgilenmeye başladı. Tıp değişirken, sağlık da yepyeni bir anlam kazanıyor. Sağlık kavramı artık yalnızca hastalıkları erken teşhis ve tedavi etmekle sınırlı değil.
Ben bilginin ağzınızdaki o cipsi tatsızlaştırma, baklava dilimini acılaştırma gücüne inanıyorum. İnanmak istiyorum.
Reklam
Ya da aldığınız kiloların, bel çevrenizin giderek genişlemesinin sadece estetik bir sorun olmadığını, o muhteşem yaradılışın imdat çağrıları olduğunu bir anlasanız.
Hemen hemen her ilacın yan etkisi olduğunu, hatta bunların bazılarının hayatınızı tehdit edebileceğini aklınızdan çıkarmayın. Doktorunuzun size önereceği her ilaç hakkında bilgilenmeye çalışın. Özelikle de kullanacağınız ilaç tansiyon tedavisi, kalp yetmezliği, yüksek kolesterol ya da hormon takviyesi için önerilmişse!
Yani, siz siz olun sakın baş ağrısı deyip geçmeyin. Özellikle birkaç günden uzun süren, şiddeti giderek artan, karakter değiştiren, bedenin başka yerlerindeki sağlık sorunlarıyla ilişkili olduğu düşünülen baş ağrılarında fazla zaman kaybetmeden tıbbi yardım almakta fayda var.
Tüm dünyadaki araştırmalar, kadınların başının daha çok ağrıdığını gösteriyor. Neden mi? Çünkü kadınlar erkeklerden daha mükemmeliyetçi. Erkeklere oranla hayat üzerine daha fazla kafa yoruyorlar. Ayrıca, bizim gibi toplumlarda maalesef kendilerini ifade etmeleri erkeklere kıyasla çok daha güç. Dolayısıyla, psikolojik olarak daha fazla yoruluyorlar.
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.