Bu tür rüyalarda insan genellikle doruk noktasına varmadan hemen önce uykusundan uyanır. Hep gerçeği kayıran tabiat, hayallerin bu kadar ileri gitmesine katlanamaz.
Hayatımın Hikayesi
Kitap bilgileri
•Original name : Histoire de ma vie
•Writer : Giacomo Casanova
•Publication date : "Histoire de ma vie" adlı kitabın ilk baskısı, italyan yazar ve maceraperest Giacomo Casanova tarafından 1789-1798yılları arasında yazılmış ve 1822 yılında yayınlanmıştır. Ancak, kitabın tam metni Casanova'nın ölümünden sonra ortaya çıkmış ve ilk baskısı 1822 yılında yapılmıştır.
•Genre : autobiographies, memoirs
•Country : Giacomo Casanova, İtalyan bir yazar ve bu nedenle "Histoire de ma vie" (Hayatımın Öyküsü) İtalyan edebiyatına aittir. Ancak, kitap Fransızca yazılmıştır ve Fransız edebiyatı alanında da önemli bir yere sahiptir. Casanova, kitabın yazımı sırasında Fransa'da yaşıyordu ve Fransız kültürüne de önemli bir etkisi vardı. Kitabın orijinal adı Fransızca olduğu için, "Histoire de ma vie" Fransız edebiyatıyla da sık sık ilişkilendirilmektedir.
---------------------------------------------------------------------------
•My score : 10/10
---------------------------------------------------------------------------
Not
📍Discite grammatici cur mascula nomina cunnus
Et cur femineum mentula nomen habet*
*Dilbilgisi ustaları, anlatın bize, mentula dişil olduğu halde Neden cunnus eril bir kelime (Bu misralar, XVI. yüzyıl neo-Latin şairlerinden Hollandals Jean Second'un epigramlarından birinin başından alınmıştır. Mentula: Erkeğin cinsel organına verilen ad. Cunnus: Kadının cinsel organına verilen ad.)
📍Disce quod a domino nomina servus habet*
*Çünkü ancak köle efendisinin ismini alır.
📍nemo dat quod non habet*
*İnsan sahip olmadığı yeyi veremez.
”Şu koskoca otuz yılın ne çabuk geçtiğine şaşıyor, fakat kendimi hala çok genç hissediyordum. Şimdiki halimi, hem dış görünüş hem de karakter bakımından o zamanki halimle karşılaştırdığımda, aradaki büyük fark beni irkiltiyordu. Artık başka biri olduğumu görüyordum. Şu an çok mutlu olduğumdan ve bu mutluluktan daha çoğunu nasıl elde edebileceğimi
”Dük yolda, ahlak felsefesinde önyargı başlığı altına girebilecek ne varsa söyledi. Tabiatta baba ile kızın birlikteliği kadar korkunç şey olamazdı. Hiçbir filozof bunu ağzına almaya cesaret edemezdi. Bu konudaki önyargı öylesine güçlüdür ki, bunu çiğnemek için tam bir ahlaksız olmak gerekir. Bu önyargı, iyi bir eğitimin insan ruhuna kazıdığı kurallara saygının bir örneğidir. Böyle tanımlandığında ise önyargı değil, bir ödev sayılır.
Tabiat, bizde kendimiz için istediğimiz şeyleri sevdiklerimizle paylaşma duygusu uyandırdığına göre, bu ödev de tabii karşılanabilir. Aşkın karşılıklılığında en önemli konu her şeyde eşitliktir. Yani yaş, şartlar ve karakterlerin eşit ve uygun olması gerekir.Baba ile kız arasında ilk bakışta böyle bir eşitlik söz konusu değildir. İnsanın kendisini dünyaya getiren insana duyması gereken saygı, aşığına duyması gereken şefkate engel olur. Eğer baba, babalık otoritesini kullanarak kızını zorla elde ederse, tabiati isyan ettirecek bir zorbalık yapmış olur. Normal şartlarda yaşanan doğal aşk bu tür bir birlikteliğin canavarca bir birliktelik olarak kabul edilmesine katkıda bulunur. Böyle bir ilişkinin kökeninde bozgunculuk ve itaatsizlik yatar. Ama aralarında böyle bir yakınlık olduğunu bilmeden birbirini seven iki kişinin ilişkisi için aynı şey söylenemez.”