Suriye'de 1963 yılında bir darbe yapılıyor ve Esed ailesi iktidara çöküyor. Sonrasında Suriye'de bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Ülkedeki baskı, engelleme ve zulüm sanılanın aksine 2011 den çok öncesine dayanıyor yani. Peki 2011'den sonra neler olmuş ? neler yaşamışlar ? neden gelmişler ? Ülkelerini isteyerek mi terketmisler? bundan sonra burada kalmayı mi düşünüyorlar yoksa en yakın zamanda vatanlarına geri dönmek için gün mü sayıyorlar? Hepsinin cevabını kendileri veriyor. Neler yaşadıklarını anlatıyorlar ama hepsi de anlattıklarının yaşadıkları karşısında bi hiç olduğunu vurguluyor. Belgeselini çok önceden izlemiş olmama rağmen hem kitabı elimden bırakamayıp hem de her sayfasında yeni duymuş gibi kahroldum..bazen durup duaya daldım bazense bedduaya.. Rabbim hickimseyi vatanında garib bırakmasın,vatanından mahrum bırakmasın.
Bu yaşanmışlıklardan farklı bir çıkarım olarak nacizane şunu söyleyebilirim ki : okumanın, öğrenmenin, kendini ifade edebilmenin, bir zanaat sahibi olmanın, el emeği bilmenin, inancın, ve bilginin hayattaki yeri bambaşka. Bir gün sahip olduğun herseyi (kimliğin dahil) arkanda bırakıp hiç bilmediğin bir diyara yalınayak koşarsan eğer, orada sıfırdan başlarsın evet ama bunlar sayesinde daha hızlı yol alırsın.