''Hazır Dünya gibi bir şey,'' dedim. ''...Sanki her şey benim için hazırlanmış... Geçmiş ve de gelecek olaylar; aşklar, tutkular, acılar, gözyaşları, neşeli kahkahalar veya mırıltılar... Seçilmiş kişiler... Beni süzen gözler... Arzulayan ağızlar... Sabah taranan kadın saçları... Firketelerle tutturulan bukleler... Düzeltilen sakal ve bıyıklar... Yazılan ve beklenen mektuplar... Bir arabanın fren sesi... Bir sıra dişin parıltısı... Bir avucun sıcaklığı-ne bileyim ben. Her şey! dedim.''
'Ah, ben bir fotoğraf kişisiyim yavrum." dedi kır saçlı, şık giyimli bey. "Sürekli düzgün bir biçimde bir fotoğraftan dünyaya bakmak ve beni terk etmiş olan sevgilime bu fotoğraftan seslenmek zorundayım..."
Birtakım sokaklar; apartman numaraları, kent adları, günün belirli saatleri, bazı telefon numaraları; şehirlerarası birtakım kodlar , belirli insan sesleri, bazı vapurların limanlara varış ve dönüş saatleri; eskiden sık sık duymak istediğim bazı gülüşler, sözler; çok merak ettiğim birtakım haberler; bir iki doğum tarihi ; bir sokağa günün belirli saatlerinde gölgelerin düşüşü ve bir evin yeri benim için tüm anlamını yitirmiş bulunuyor şu anda.
Belki çok tuhaf ama; eskilerden boşalan yerleri hızla yeni sokaklar, yeni ev numaraları, günün veya gecenin değişik saatleri, bir fotoğrafın negatifi, eğer öyle bir şey varsa uykunun sesi, bir başka aile fotoğrafı ve de apayrı bir gecenin mırıltısı ile dolduruyorum.
"Beynimde bir değişim oluyor gibi... Bir vitrinin değişmesi gibi. Ama biraz ürkütücü bir şey bu, belki de.."dedim.