Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hazırcevap Adamlar

Sedat Bayraklı

Hazırcevap Adamlar Gönderileri

Hazırcevap Adamlar kitaplarını, Hazırcevap Adamlar sözleri ve alıntılarını, Hazırcevap Adamlar yazarlarını, Hazırcevap Adamlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Basit Soru
Albert Einstein, arabasıyla yine bir konferansa gitmektedir. Şoförü,"Siz konferanslarınızda hep aynı şeyleri söylüyorsunuz. Anlattıklarınızı o kadar çok dinledim ki gittiğiniz yerde sizin yerinize kürsüye çıksam, ben bile konuşurum" der. Einstein'de,"O halde bugünkü konuşmayı sen yap. Nasılsa gittiğimiz yerdeki insanlar beni tanımıyorlar" diye cevap verir. Böylece şoförü onun yerine geçip kürsüye çıkar ve konuşmayı hiç hata yapmadan tamamlar. Konferansın ardından sıra soru cevap bölümüne gelir. Şoförü bu bölümde de kendisine yöneltilen soruları gayet güzel şekilde cevaplar. Ancak bir öğrencinin sorduğu son soru karşısında şaşırıp kalır. Bir hata yapmamak için gence döner ve,"Öyle kolay bir soru sordunuz ki bu soruyu benim şoförüm bile cevaplar" diyerek zekice bir hamleyle arka sıralarda oturan Einstein'ı sahneye davet eder.
Reklam
Mütercim ve yazar Ronald Knox, bilim adamı John Haldane ile sohbet eder. Haldane, düşüncesini onaylatmak istercesine Ronald Knox'a, " Milyonlarca gezegenin bulunduğu bir evrende, en azından bunların sadece bir tanesinde hayatın tesadüfen ortaya çıkması kaçınılmaz değildir bence" der. Bu tesbit üzerine Knox, John Haldane'ye şöyle cevap verir: "Bayım, eğer Scotland Yard polisi bavulunuzda bir ceset bulsaydı, onlara; dünyada milyonlarca bavul var, birinde ceset bulunması kaçınılmazdı mı derdiniz? Sanırım siz böyle deseniz de, onlar cesedi bavula kimin koyduğunu bilmek isteyeceklerdir."
Genç bir şair, saçma sapan şiirlerini Victor Hugo'ya okuduktan sonra,"Üstat, şiirlerimi nasıl buldunuz?"diye sorar. Victor Hugo hiç beğenmediği bu şiirler için,"Vezinsiz, kafiyesiz, manasız bir şey yazmak istemiş ve tam muvaffak olmuşsunuz. Sizi tebrik ederim evladım" demiş.
Dünyanın Yüzü
Hastalıktan ötürü gözleri kapanan bir adam, ünlü halk şairi Âşık Seyrânî"ye dert yanarak,"Bende dünyayı görecek göz mü kaldı?"diye şikâyette bulunur. Bunun üzerine Âşık Seyrânî, adama," Hiç üzülme dostum, zaten dünyada da bakılacak sürat kalmadı" der.
Osman Yüksel Serdengeçti, Ankara'da Cebeci semtinde bulunan evini kiralamaya gelen müşteriye evini methetmek ister:"Bir kere evimiz çok merkezli bir yerdedir. Camdan hastane manzaralı, balkondan hapishane... Kapıdan çıktığında da mezarlığa bakar. Zaten hayat dediğiniz de bu üçü arasından geçer değil mi?"
Reklam
Bir sohbet esnasında Arif Nihat Asya'ya, "Eğilir, bükülür, katlanır, istenilen şekle kolayca sokulur bir cam keşfedilmiş" demişler. Arif Nihat Asya cevap vermiş:"Desenize, eninde sonunda camı da kendimize benzettik."
göremiyoruz
İki gözü de görmeyen bir dostu bir gün Neyzen Tevfik'e endişeli bir şekilde: " Memleketin durumunu nasıl görüyorsun?"diye sormuş. Neyzen Tevfik hemen cevap vermiş:"Aynen senin gördüğün gibi görüyorum azizim."
Çalmaktan Ne Anlıyorsun?
Maliye bakanının yolsuzluklarının ayyuka çıktığı dönemde Neyzen Tevfik'e sormuşlar: "Üstat, ney çalarken mi keyif alıyorsun, yoksa keyif alırken mi ney çalıyorsun?" diye. Neyzen Tevfik, bu soru karşısında esprili bir cevap vererek,"Ben, maliye bakanı mıyım ki çalarken keyif alayım?"demiş.
63 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.