Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Heidegger'e Giriş

Kaan H. Ökten

Heidegger'e Giriş Gönderileri

Heidegger'e Giriş kitaplarını, Heidegger'e Giriş sözleri ve alıntılarını, Heidegger'e Giriş yazarlarını, Heidegger'e Giriş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
''Nihil est sine ratione'' [Hiçbir şey nedensiz/temelsiz değildir: Hiçlik nedensizdir/temelsizdir]. Heidegger bu önermeden hareket ederek, tefekküre dalan, yer yer meditatif bir söyleme varan, incelikli bir çözümleme sunmaktadır. Heidegger bu önermenin ilk algılanış biçimi olan yaygın yorumu, hiçbir şeyin nedensiz olmadığıdır. Heidegger'e göre böyle bir yorum modern çağın metafiziğini de özetler niteliktedir. Heidegger'e göre modern bilim ve teknoloji nedenselliğin araştırılmasıdır. Buna göre her türlü bilimsel ve teknolojik inceleme ve araştırmanın koşulu, nedenlerin araştırılması ve temellendirici yanıtların aranmasıdır.
Sayfa 123Kitabı okudu
Sonuç olarak Heidegger, Nietzsche'nin Zerdüst'ü kim, diye sorduğunda, üst-insan öğretisi içinde aynının ebedi tekerrürünü öğreten kişidir, demektedir. Heidegger'e göre Batı metafiziğinin nihai düşüncesi olan ebedi tekerrür öğretisi, hala esrarını korumakta olup, bunu mistisizm ya da döngüsellik olarak yorumlamak yanlış olacaktır.
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
1946'da kaleme alıp da yayınlamadığı bir yazının önemlice bir kısmını barındıran bu son makale, Batı felsefesinin en eski önermesi olarak kabul eden Anaksimandros'un(M.Ö. Yedinci yüzyıl) ''şeylerin kökeni neyse sonları da o olacaktır mecburen; çünkü onlar borçlarını ödemek zorundalar ve adaletsizliklerinin hesabını verecekler, zamanın düzenine göre'' sözü üzerinedir.
Sayfa 109Kitabı okudu
Hegels Begriff der Erfahlung'da Heidegger, deneyimlemenin, bilincin apaçık biçimde gerçekleşmesi olarak nasıl kendinin bilimsel kesinliği haline dönüştüğünü ve ardından da mutlağın yeniden avdeti olarak nasıl kavrandığını sormaktadır.
Sayfa 107Kitabı okudu
Teknoloji ve bilimin yaptığı hakikat açımlamak değil, dünya resimleri yaratmaktır. Dünya resimleri yaratmaktır. Dünya resimleri yaratılırken dünya, belirli bir biçimde resmedilir. Dünyayı belirli bir biçimde temsil etme anlamına gelen resmetme, insanların bu resme ya da temsile göre kendilerini yönlendirebilmelerini ve egemenliği altına alabilmelerini sağlamaktadır. Böylece dünya, bilim ve teknolojinin egemenliği altına girmektedir. Heidegger'e göre bu gelişme, tesadüfi olmayıp, Batı düşünce dünyasının nihai sonucudur.
Sayfa 107Kitabı okudu
Düşünmenin yurduna geri dönüldüğünde, diye açıklar Heidegger, felsefeden çıkılacak ve varlığın düşünülmesi başlayacaktır.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Heidegger'e göre Hölderlin, kendi tarihsel zamanını öncelemiş, geleceğin şimdisini tasvir eden şairdir.
Sayfa 104Kitabı okudu
Bu bağlamda imkan, içinde olunabilecek açık saha değildir sadece; imkan aynı zamanda gerçeklik ve sabitlik arayışı eğiliminin yarattığı belirsizlik de demektir. Bir başka deyişle imkan, sahih olarak açık olabilmenin yanı sıra, gayrisahih biçimde havf(kaygı) ve korku içinde olmaklıktır.
Anlama ilişkin sorunun çok anlamlı olduğunu belirten Heidegger, mantıkta anlamın bir yargı olduğunu ortaya koymakta, yargının ise bir bilgi olduğunu (dolayısıyla her bilgininde bir yargı olduğunu) açığa çıkarmakta, buradan da bilginin ne olduğunu soruşturmaktadır. Bilgi sorusunun eldeki tez çalışması kapsamında çözülemeyeceğini belirten Heidegger, sadece bazı işaretler vermekle yetinmektedir: Buna göre her bilgi, bir nesneyi kendi emrimiz altına almak demektir. Burada Heidegger, "nesne" kavramını sadece bir "şey" olarak değil, "karşımda duran her şey" anlamında ele almaktadır. Emir altına almayı bir ilişkisellik ya da irtibat olarak gören Heidegger, bu bağlamda anlamın da ilişki içeren bir yargı olduğunu savunmaktadır.
Heidegger dersine, metafizik kavramını irdeleyerek başlamakta ve odağa taşıfığı dünya, sonluluk ve yalnızlık(tekilleşme) meselelerinin belirli bir temel haletiruhiyeden hareketle tezahür ettiğini tespit etmektedir. Heidegger'e göre söz konusu temel haletiruhiye, derin can sıkıntısıdır(langeweile). Bu bağlamda Heidegger, can sıkıntısının üç temel minvalini ortaya koymaktadır: sıkma, sıkılma, sıkıcılık.
Reklam
Heidegger'in bu dersinde, olgusal yaşam tecrübesi kavramını, incelemelerinin tam anlamıyla merkezine taşımıştır. Heidegger'e göre 'yaşam' asli bir fenomen olup iki anlam istikametine sahiptir: Birinci anlam istikametinde yaşam 'nesneleştirmek'(das Objectivieren), ikincisiyse 'yaşantılama' (das Erleben) demektir. Bunlar, 'yaşam'ın birbirinden ayrı iki anlam istikameti olup, çağdaş felsefenin iki büyük mesele öbeğini de temsil etmektedirler. Bu iki mesele grubundan birincisi 'a priori' meselesi, diğeriyse 'yaşantılama/yaşanmışlık' meselesidir.
Bu bağlamda Heidegger için bilim düşüncesi, dolayımsız yaşam bilincine nüfuz eden yeniden şekillendirici bir müdahale anlamına gelmektedir. Bilim düşüncesini bu şekilde ele alan Heidegger, bilimin böylelikle yeni bir bilinç durumuna yol açtığını, düşünsel dünyanın heraketliliğine yeni bir şekil kazandırdığını savunmaktadır.
Bilgi bir bakıma, geçerlilik yargısıdır. Felsefenin sahih görme aracı metafiziktir.
Zira Heidegger'e göre , hem psişik olanların, hem de uzay-zamansal gerçekliğin ve dolayısıyla mantıksal olanın heterojen oluşu 'geçerli-olanın alemi'nin, duyusal alemde varolanlar ile duyularüstü-metafizik alemde varolanlarla irtibatının nasıl tesis edildiğinin izahını gerekli kılmaktadır.
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.