Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
8/10
28 Kişi
76
Okunma
22
Beğeni
1.374
Görüntülenme
Sonra çığlık atıyor, babam. Her şeyi parçalıyor çığlığı. Ona bir daha hiç yakın olamayacağım. Bir daha başımı göğsüne yaslayamayacağım. Tanıştık ve hemen ayrılmalıyız. Bana hayat vermekten başka bir şey yapamazdı. Çığlık dudaklarımı kilitliyor; sus diye bağırmak isteyen dudaklarımı. Beni korkutuyorsun, büyüyor ağzımda. Şakaklarım zonkluyor. Göğsümdeki sevgi öfkeye dönüşüyor. Ne çok çığlık atıyor, diye düşünüyorum, hemen kalbine mızrak saplayıp buna bir son vermek istiyorum. Korkuyorum. Ben daha çocuğum. Tanrılar ve insanlar, akıllılık ve delilik, yeryüzü ve ahiret, babalar ve kızları üzerine çağdaş bir mitos. On iki yaşındaki Anna Bergström, tanrıça Athena gibi babasının kafasından doğuyor. Önce bir koruyucu ailenin yanına, sonra bir akıl hastanesine koyuyorlar onu. Dilini de, duygularını da anlamıyorlar. Babasına kavuşmanın hayaliyle yaşıyor. Direniyor. Anna kim, babası kim, kavuşmalarını istiyor muyuz gerçekten? Linda Boström Knausgård’ın şiirsel dili sayesinde, içerdiği şiddeti okura büsbütün hissettiren bir metin bu. Anna’nın esrarı sürükleyecek sizi ve muhtemelen bir oturuşta bitireceksiniz kitabı. Etkisinden kurtulmanız kolay olmayacak.
Yazar:
Linda Boström Knausgaard
Linda Boström Knausgaard
Çevirmen:
Ali Arda
Ali Arda
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 37 dk.Sayfa Sayısı: 163Basım Tarihi: Mart 2020Yayınevi: Kıraathane YayıneviOrijinal Adı: Helioskatastrofen
ISBN: 9786058108646Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
163 syf.
·
Puan vermedi
Linda Boström’ün Helios Felaketi bana çokça Janet Frame’in Sudaki Yüzler ve Sylvia Plath’ın Sırça Fanus romanlarını anımsattı. Sudaki Yüzler ve Sırça Fanus zaten çok güçlü, benim de çok sevdiğim, kült romanlar. Aralarında farklılıklar var elbette ama ortak noktaları yazarlarının kendi tecrübelerinden hareketle, akıl hastalığı konusunda yazılmış çok iyi romanlar olmaları. Helios Felaketi’ne gelecek olursam; novella, Yunan mitolojisindeki Athena misali, bir kız çocuğunun babasının kafasından doğmasıyla başlıyor ve açıkçası travmatik bir baba-kız ilişkisini işleyen, fantastik bir kitap okuyacağınız hissi verse de çok farklı devam ediyor. Akıl hastalığıyla boğuşan genç bir kızın kafasından geçenleri okuyoruz kitap boyunca. İsveç’in kuzeyinde, küçük ve dindar bir kasabada, babasından ayrıldıktan sonra sosyal hizmetler tarafından bir ailenin yanına verilen anlatıcı karakterimiz hem olan biteni hem de iç dünyasını anlatıyor. Tüm bunları bir akıl hastası anlatıcının ağzından dinlediğimiz için, metin gerçekçi olmakla beraber, baştan sona muğlak. Ama bu da eseri daha da güçlü ve gerçekçi yapmış. Akıl hastası genç bir kızın zihnini, hislerini ve dünyasını muazzam yansıtmış Boström. Kısa ve yalın cümlelerle, bu kadar süssüz bir anlatımla böyle bir derinliği ve şiirselliği üstelik bir ilk romanda yakalamış olması hayranlık uyandırıcı. Sade bir dille çok sarsıcı, baştan sona hem anlatımı hem atmosferiyle okuru etkisi altına alan bir kitap Helios Felaketi. Çok, çok beğendim.
Helios Felaketi
Helios FelaketiLinda Boström Knausgaard · Kıraathane Yayınevi · 202076 okunma
Reklam
163 syf.
9/10 puan verdi
"Denizi dinlemeyi ve hiçbir şey bilmemeyi tercih ederdim." diyor Linda kitapta. Otobiyografik izler taşıyan Helios Felaketi hüznü cebimde, umudu yüreğimde hissettirdi bütün cümleleriyle. Küçük bir kız olan karakterimiz Anna'nın anlattıklarının ne kadarının gerçek ne kadarının hayal ürünü olduğunu bolca düşündüm, yaşadığı ağırlığı paylaştım ve son sayfayı çevirdiğimde bu cümleye geri döndüm: "Denizi dinlemeyi ve hiçbir şey bilmemeyi tercih ederdim." Kendisine de babası gibi 26 yaşında bipolar teşhisi konulan Linda Boström, şair ve yazar. Kitaba başlarken yazarı tanıtan kısımda şöyle diyor: "Okurların boşlukları dolduracağına güvenerek yazıyor." Boşlukları ne kadar doldurabildim bilmiyorum ama Linda ile tanışmak bilmediğim bir hayata dokunmak gibiydi. Helios Felaketi ilk kitabı ve otobiyografik izler taşıyor. Babasına şizofreni teşhisi konulan ve hastaneye yatırılmasıyla başka bir aileye verilen on iki yaşındaki Anna ile yolculuk ediyoruz. Onun anlattığı kadar biliyoruz, anlattıklarına güvenerek. Sarsıcı ve acı veren bir metin. Okuması yer yer çok zor. Zor olan cümlelerin edebi yoğunluğu değil, bizde bıraktığı duygusu. Başka bir yere ait olmaya çalışan, çaba gösteren Anna'nın mücadelesi, babasına olan bitmeyen özlemi, mektuplaşmaları (!), doğa tasvirleri, uzun süren sessizliği, gördüğü hayaller ve bütün bunların bir uzantısı olarak Anna'nın hastane günleri... Oldukça derin bir kitap Helios Felaketi. Linda'nın hayatına ışık tutuyor olması daha da etkiledi beni. Henüz okumadıysanız lütfen tanışın.
Helios Felaketi
Helios FelaketiLinda Boström Knausgaard · Kıraathane Yayınevi · 202076 okunma
163 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Ölümün kol gezdiği ölümsüzlük kitabı... Yarı tanrı yarı insan barındıran Yunan mitleri tadında. Delilik/sessizlik, sevgi/şiddet, aile / yalnızlık kitaptaki iç içe geçen zıtlıklar. Başrolde baba-kız ilişkisi, ardında din ve direniş. Helios Felaketi çok duru bir metin, çok samimi bir anlatı. Sakince okunan ancak feryad eden bir kitap. Kuzey Avrupa edebiyatı kolay kolay pişman etmiyor okuyucuyu. Şans vermenizi öneririm.
Helios Felaketi
Helios FelaketiLinda Boström Knausgaard · Kıraathane Yayınevi · 202076 okunma
163 syf.
9/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
deliliğin kıyısında, güneş ışığı.
Bitirmeden kendini bıraktırmayan bir roman. Yer yer çok acı. Müthiş yaralayıcı.
Linda Boström Knausgaard
Linda Boström Knausgaard
bipolar hastasıymış, 26 yaşında bu teşhis konmuş kendine. Annesi iyi bir tiyatrocu olduğu için trajedyaları çok severmiş, ezberlermiş. Bu kitapta da aslında bu sevgisini bir nebze yansıtmak istemiş. Helios, Güneş tanrısı olarak bilinir. Atlı arabası ile
Helios Felaketi
Helios FelaketiLinda Boström Knausgaard · Kıraathane Yayınevi · 202076 okunma
Reklam
163 syf.
·
Puan vermedi
İskandinav Edebiyatı
Helios Felaketi
Helios Felaketi
Birinci bölümde bipolar bozukluğun kontrol altında olduğu, atak yapmadığı ve kendisini hissettirmediği dönemi okuyorum ve ikinci bölüme geçtiğim anda manik atağı takip eden çok sancılı derin depresyonda beynin işleyiş -sağlıklı işleyemeyiş- halini görüyorum sanki. Kitabı böyle yorumlamayı tercih ettim çünkü ikinci bölüm gerçekten de sağlıklı şekilde boşlukları doldurulabilir gibi hissettirmedi bana. İskandinav edebiyatı gerçekten de enteresan ve büyüleyici.
Helios Felaketi
Helios FelaketiLinda Boström Knausgaard · Kıraathane Yayınevi · 202076 okunma
163 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
‘Ölüme dair şimdiye kadar bildiğim ne varsa yanlış olduğunu anladım. Ölüm ısmarlanan bir şey değildi. Eğer peşine düşmüyor, bir uçurumdan atlamıyor ya da bir sürü ilaç içmiyorsanız, o zaten sizi bulurdu. İşte o zaman gelir, bir lambayı söndürür gibi kalbinizi söndürürdü.’ . ‘Bir babadan doğuyorum.’ cümlesiyle açılıyor Helios Felaketi. On iki yaşında, kuzeyde bir köyde ortaya çıkıyor sonra Anna Bergström. Kendini anlamayı ve yaşamayı unutup babasına bakıyor sonra, ona yardım etmek istiyor. Kendi buharlaşıyor sanki.. . Delilik sınırında gezen bir gencin konuşmalarını okuyoruz. Herhangi bir türe dahil edemediğim bir metin bu. Ama Anna’yı dinlemekten alıkoymama engel değil, umut etmeme de. . Amerika’ya Hoş Geldiniz ve Ekim Çocuğu’ndan sonra Helios Felaketi de belirsizliğiyle, içindeki acının tarifsizliğiyle sevdiğim bir kitap oldu. . Ali Arda çevirisi, Bülent Erkmen kapak tasarımıyla~
Helios Felaketi
Helios FelaketiLinda Boström Knausgaard · Kıraathane Yayınevi · 202076 okunma
163 syf.
·
Puan vermedi
“Parmaklarımla duvara, Öleceksin'e dokundum, böyle sonuçlanacağını bilmek beni sakinleştirdi. Nasıl yaşandığına dair hiçbir fikrim olmayan hayatın. Dışarda sürüp giden, benim de bir zamanlar bir parçası olduğum hayatın.” “Geleceğimle ilgili hiçbir şey bilmiyordum, geçmişim kesilmiş bir ip gibi elimde kalmıştı.” Yunan Tanrıçası Athena gibi
Helios Felaketi
Helios FelaketiLinda Boström Knausgaard · Kıraathane Yayınevi · 202076 okunma
163 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Depresyon, daha güzel anlatılamazdı” yazmıştım kitabı bitirdiğimde. Çok yalın, abartısız, basit cümlelerle insanın kalbi ancak bu kadar sıkıştırılabilirdi. Babalar ve kızları… Hep böyle midir? Böyledir. Baban kim olursa olsun, seni götüreceği yer ne olursa olsun elinden tutup cehenneme kadar gidersin. İstesen de, istemesen de. Bir kitap ne kadar sevilebilirse o kadar sevdim!
Helios Felaketi
Helios FelaketiLinda Boström Knausgaard · Kıraathane Yayınevi · 202076 okunma
Reklam
163 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Helios felaketini okumak yaşadığımız dönemin mitolojik anlatımla nasıl güzel birleşebileceğinin çok iyi bir örneğiydi. Kitap, 12 yaşındaki bir kızın akıl hastası babasının kafasından doğmasıyla başlıyor. Sonrasında doğan kız bir koruyucu ailenin yanına yerleştiriliyor. Bu kız, ne geçmişe ne de çevresinde konuşulan kelimelere sahip. Onun için sadece doğduğunda kanlar içinde gördüğü babası var bu hayatta. Hikayenin ilerleyen kısımlarında konu ilerlese de kızın sahip olduğu tek şey olan babası haricinde hayattan istediği bir şey bulunmuyor. Kitabın ikinci kısmına geçtiğimizde ise kız depresyonla karşı karşıya geliyor. Bence gerçekten çok güzel bir depresyon anlatımıydı. Anlatımın birinci ağızdan olması belki bizi yazarla yakınlaştırdığı için de böyle hissetmiş olabilirim bilmiyorum ama gerçekten çok gerçek bir anlatım vardı. Epey ilgi çekici bir kitaptı. Aynı zamanda sanırım ismi ve bazı detaylar Helios uçak kazasıyla ilişkili olabilir. Bu kanıya hem isminden hem de uçağın Kıbrıs'tan kalkmasına ve kitapta da Kıbrıs adasından bahselilmesine bağlıyorum. Okumak isteyen herkese öneririm. Kendine has güzel bir anlatımla karşılaşacağınızdan emin olabilirsiniz.
Helios Felaketi
Helios FelaketiLinda Boström Knausgaard · Kıraathane Yayınevi · 202076 okunma
163 syf.
·
Puan vermedi
Huzursuz edici! Şizofren bir babanın kafasından doğan bir kız Anna, tıpkı Athena gibi ki romanda mitolojik göndermeler var. Ama barındırdığı fantazya bu kadar, sonrasında babası gibi ruhsal rahatsızlığı olan kızın kafasının içinde yaşananları okuyoruz. Kitabın başında yazar tanıtımında Linda Boström, babası gibi bipolar teşhisi bulunmasına atıf yapılarak “okurların boşlukları dolduracağına güvenerek”yazdığını belirtmiş. Gerçekten kitapta, özellikle ikinci bölümde o boşluklu zihni çok net görüyorsunuz ve bir miktar huzurunuz kaçıyor. İskandinav edebiyatının soğuk anlatımıyla beraber okuduklarınız rahatınızı kaçırabilir. “Sonsuzluk. Bu kelimeden daha korkunç bir şey var mıydı? Ölebilmek. Hayattan, ölümün mümkün olduğu o büyük, o sessiz odaya geçebilmek. Kalbin son vuruşunu duymak. Bu özgürlük benden esirgeniyordu. Niçin? Çünkü ben Athena’ydım.” #lindaboströmknausgård #heliosfelaketi #iskandinavedebiyatı
Helios Felaketi
Helios FelaketiLinda Boström Knausgaard · Kıraathane Yayınevi · 202076 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.