Ahmet Mithat’ın en az Felatun Bey ile Rakım Efendi kadar önemli olan eseri Henüz On Yedi Yaşında, birçok yönden topluma ayna tutmakta.
Ahmet Mithat’ın Batıya olan bakış açısını, kadın-erkek ilişkilerini, insani değerleri vurguladığı eseridir.
Eserde on yedi yaşında genç bir kız olan Kalyopi’nin umumhaneye düşme hikayesini Ahmet Efendi ile birlikte dinliyoruz. Ahmet Efendi ve Hulusi tiyatroya gittikleri bir gece eğlence sonrası yağmur yüzünden evlerine dönemez. Geceyi geçirebilmek için uygun bir yer ararken Hulusi yakınlarda bulunan bir umumhaneye gitmeyi teklif eder. Ahmet Efendi her ne kadar karşı çıksa da başka çareleri kalmaz. Sadece uyumak, şartıyla gitmeye mecbur olur. Bulundukları yerde her şey dikkat çekicidir. Orada Kalyopi ile tanışır. Ona bir dost gibi yaklaşır. Kalyopi’nin henüz çocuk denecek bir yaşta bu yerde ne işi olduğunu sorgular. Hâline üzülür, hikâyesini dinlemeye başlar…
Kalyopi’nin hikâyesi beni çok derinden etkiledi. Bu yaşanan olayları okurken, gerçekten de bir yerlerde henüz on yedi yaşında kim bilir kimler bu durumda diye düşünmekten alıkoyamadım kendimi.
Yazarımız, Kalyopi’nin içinde bulunduğu durumu, bu tarz yerlerin Batı etkisiyle oluştuğunu, erkeklerin bu tarz yerlere giderek ahlaki bir yozlaşmaya davetiye çıkardığını, buradaki kadınların ailesi, dostları ve toplum tarafından dışlandığını, ne olursa olsun insanların ikinci bir şansı hak ettiğini vurgulayarak aslında o dönemde insanların konuşmaktan çekindiği konuları gün yüzüne çıkarmıştır. Mutlaka okunması gereken klasiklerden. Herkese keyifli okumalar.