Her Dağın Gölgesi Deniz'e Düşer
Evrim AlataşEn Eski Her Dağın Gölgesi Deniz'e Düşer Sözleri ve Alıntıları
En Eski Her Dağın Gölgesi Deniz'e Düşer sözleri ve alıntılarını, en eski Her Dağın Gölgesi Deniz'e Düşer kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
kemikler olmayınca, vucüt çuval gibi yığılır demişti. Yanılmışsın öğretmenim. Ruh olmayınca ruh!
Cumhuriyet, vecizeleri, mesajları ve yasalarıyla bedene oturmaya çalışan, yer yer beline vuran penslerle daralan, yer yer genişlemeyle dikişleri patlayan bir gömlek gibiydi.
Hem alevi hem kürt olunca, dikiş zor tutuyordu.
Ağacın altında saz çal...
Cumhuriyet'in lisanında olmayan küfürler savurarak...
Çocukluğumda aldığımız şu duvar saatinin tiktaklarının bir gün böyle işleyeceğini hiç düşünmemiştim.
yeni dalga, karşı dalgasını da yaratmaya başladı.
Bundan sonra hayatımızda çıkmayacak olan cezaevi kapıları ile tanışılacaktı.
Artık eline kalemi de almıştı. Her ne kadar, diğer elinde silah taşımayı düşlese de..
Biz bir meşale yakarız, arkadan geleceklerin yolu aydınlanır.
Başbakanı asan devlet, affeder miydi gençleri ?
Elinden silahı alınmış bir savaşçı, muskasını kaybetmiş bir mürit, evi yanmış bir yaşlı, zehrini kaybetmiş yılan, yolunu kaybetmiş bir seyyaha dönüştü. Bütün hislerinin ortak karşılığı kaybetmişlikti.
Bu zamanlarda netti kavramlar. Solun ortası, kenarı, kıyısı yoktu. Devrimciler kendi içlerinde çeşitli gruplara ayrılsa da hepsi devrimciydi. Öyle kalacaklardı.
kitaplarla silahlar aynı değerdeydi.