Herkes Evine Dönmek İster
Tuba Karacanİletiler
kitapta rastgele açtığım okuduğum ilk sayfa
Herkes Evine Dönmek İster
Tamamlanma fikri her seferinde hayal kırıklığıyla sonuçlanan bir arayışa döner. Yaşanılan her ilişki sonrası ruh eşi veya ilk görüşte aşk ideali biraz daha hırpalanır. Şanslı olan çok az insan ise hayatında bir kere "o" kişiyle karşılaşır. Karşılaşmayı mükemmel kılan iki kişinin birbiri için doğru insan olması değil, eksikliğini bir araya getirmeye izin ver mesidir. Ve elbette doğru zaman önemlidir. "The Bridge of Madison County" filmindeki şu replikte geçtiği gibi: İnsan hayatında bir kere böyle bir emin olma hali yaşar. Filmin başrol oyuncusu Robert'in cümleleriyle, "Çoğu insan bu yaşadığımız gibi bir şey yaşamadı, tüm ömrünü bunu ara maya adayanlar var, çoğu böyle bir şeyin olabileceğini bile bilmiyor," türünden bir aşk yaşanır.
"Bazı insanlar vardır ki, aşk hakkında hiçbir şey duy mamış olsalar, asla áşık olmazlardı." (La Rochefoucauld)
Sonuçta åşık olmak, sevmek, yakınlık kurmak, insanın bilinçdışı süreçlerinin güdümünde çaresizce çırpındığı alan lardır. Zorlandığımız sevgi ilişkilerinde sorunun bizimle il gili kısmıyla yüzleşmedikçe; bir araya gelmemizin, dengeli ilişkiler yaşamamızın mümkün olmadığı kişilerin peşinden koşar dururuz. Problemin karşımızdakiyle veya aramızdaki engellerle ilgili olduğuna inanırız. Başka türlü düşünmeye cesaret edemediğimizde burası en konforlu oyalanma ala nıdır. İlişkiyi aşırı idealleştirmekse, hüsrana ve hayal kırık lığı yaşamaya karşı bir savunmadır. Doyurulması imkânsız...
Ev bir başlangıç noktasıdır. Aynı yerden yola çıkılmamış olsa da iki kişinin birlikte yolculuk yapmasını mümkün kılar📌 Herkes Evine Dönmek İster
