Pozitivizmin yöntem felsefesine karşı tarih felsefesi iddiasıyla dikkat çekici düşünceleriyle kendisini dünyaya tanımış olan Dilthey'in bu iddialarını temellendirdiği eseri.
Dilthey, sürdürülegelen tarih fenomenolojisi içerisinde insan ve toplum değerlendirmesi yapmış, toplumun oluşturduğu kültür olgusu üzerinden yeni bir felsefe oluşturmuştur süregelen için. Bu yüzden günümüz sosyolojisinin izlediği yöntemi oluşturan isimlerden biridir diyebilirim. muhtemelen insanlık tarafından bundan bir yüzyıl sonra fark edilecektir. zira çağını okuyabilen canlı değildir insan. öyle öğretilmemiştir çünkü. kültür birikimi açısından da olması gereken noktanın her çağda gerisindedir. Dilthey de tam olarak tarih-sosyoloji bağlamında oluşturulan köprü (kültür) ile insanı, felsefe üzerinden geliştirecek düşünce biçimini ortaya çıkarmak için çalışmalarını yürütmüştür.
bu eserinde de büyük ölçüde, Dilthey’in tarih felsefesi, özellikle de tin bilimlerinin özü olarak tanımladığı tarihsel metodu, epistemolojisi ve kullandığı bazı terimlerle birlikte ele alınmakta. ancak çözüm sunarken beraberinde sorunlar doğuruyor Dilthey. özellikle nesnellik konusunda. dil, tarih ve hermemeutik noktasında oluşturduğu kuram, var olan üzerine işlenen bir tür yama gibi bence. oldukça akıl dolu değerlendirmeler ve karşı çıkışları var ancak doğruluğu fikirlerlere göre değişir. entelektüelizm açısından mutlaka ama mutlaka okunması gerekiyor diye düşünüyorum.
