Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm

İnci Aral

Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm Gönderileri

Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm kitaplarını, Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm sözleri ve alıntılarını, Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm yazarlarını, Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şimdi büsbütün geçip gidiyorum işte, kayan yıldızlar gibi gidiyorum. Kimsenin beni bulamayacağı, benden hiçbir şey istemeyeceği başka bir yere…
Sayfa 122 - Kırmızıkedi, SaraKitabı okudu
Unuttuğunu sandığı birçok şey vardı yaşamında, ama unutmak yaşananların yok olmacasına bizden uzaklaşması demek değildi. Unutmak duyulan acıları sindirip kendine katmaktır, diye düşündü, unutmak yeni bir ülkedir.
Sayfa 77 - Kırmızıkedi, SimdenKitabı okudu
Reklam
Beyaz örtüler seriyordu akşamları sofraya, kocasını bekliyordu, ama gelmiyordu o. Gecelerini arkadaşlarıyla orda burda geçiriyordu. Bütün erkekler böyle yapıyordu çünkü Kadınlar kendi aralarında vakit geçiriyorlardı, birlikte çay içip dedikodu ederek. Çocuklarının kakalarını, dişlerini, en son dantel ve örgü modellerini, kocalarının neleri sevip sevmediğini anlatıyorlardı durmadan Yüzde doksan dokuzu bunalmalarının gizli sırrını henüz bilmemenin ve hiçbir zaman bilemeyecek olmanın koyu umutsuzluğu içinde küçük, avutucu mutluluklar üretmeye çabalıyorlardı.
Ne yazık ki insan, hayatın güzelliğini, tadını, yaşamanın olağanüstü bir serüven olduğunu fark ettiğinde yaşlılığın eşiğine gelmiş oluyordu. Birçok şey için gecikmiş olduğunu kavrıyor ve şöyle düşünüyordu: İyi ama çok az zamanım kaldı. Neden şöyle yerine böyle yapmadım, neden onu değil de bunu seçmedim?
Çünkü ne olursa olsun güzeldir yaşamak, iyidir ve yalnızca son anda değil daha önce de ara sıra geriye doğru bakıp yaşadıklarını anlamaya çalışmak yararlıdır.
Hiçbir bitiş sürüncemede kalmamalıydı. Kangren olmamalıydı iliskiler. Bitişler birdenbire, bir vuruşta, acımasız ama kesin olmalıydı. Bir organın kesilip atılması gibi büyük ve geri dönüşsüz. Ancak bundan sonra o eksikle de olsa iyileşmeyi inanılırdı çünkü insan.
Reklam
Her evlilik cinayetle biter, demişti annesi bir gün, Simden'e. Kadın için ölümdür. Bir kadın özgür olmalı. Bu sözleri sayısız aşklar yaşamış ve üç kez evlenmiş birinin söylemesi hem garip hem de mantıklıydı.
Tanrım, çok acı çekiyorum Cehennem bu mu yoksa ? Hiç inanmadım, açık söylüyorum korkmadım ve inanmadım Suya ve gökyüzüne daha yakındım çünkü. Hiçbir kural ve ceza yıldırmadı beni. Gökyüzünde sonsuz huzur ve özgürlük olduğuna inandım. Uçsuz bucaksız ferahlık esenlik ve güzellikti gökyüzü.
Her türlü bağlayıcı nesneye düşmanlık duyuyordu. Boşluk özgürlüktü, insan her an her şeyi bırakıp gidebilecek hafiflikte yaşamalıydı.
İnsan sevdiğini, sevmenin en yüksek noktasındayken yitirdiğinde çektiği acıyı yüceltiyor, salt sevebilmiş olmayı bile mutluluğa, sevince çeviriyordu sonradan.
Reklam
Unutmak duyulan acıları sindirip kendine katmaktır, diye düşündü, unutmak yeni bir ülkedir.
"Yeniden genç olabilse keşke. Zamanın bu kadar çabuk geçişi, insan hayatının böylesine kısa oluşu haksızlıktı. İnsan, hele bir de kadınsa nasıl yaşaması gerektiği öğrenmiş olduğunda iş işten geçmiş oluyordu. Nasıl seveceğini bildiğinde akşam oluyordu. ”
Her insan kendi içinde yüzlerce değişik insan ve yaşam olanağı taşıyor diye düşündü cesaretle, insanın dümdüz bir tek yaşamı olmaması gerektiğini kavramak zorundayım artık.Yaşam tatsız tuzsuz bir lapa değil bundan çok daha lezzetli ve cömert.
Bütün düşler gerçeğin abartılmış bir benzeridir.Sanrılarla,gerçekler ve bellek kayıtlarında yeniden canlandırma arasında kıl payı fark var aslında.Düşler yaşamın ve isteğin sınırsızlığını anımsatıyorlar insana.Kendimizi ve başkalarını anlamamızı kolaylaştırıyor ve yaşama cesareti veriyorlar.
Duygusallığın esiri oluyordu insan geceleyin ama gün ışığı bütün acıklı ve iddialı sözleri öldürüyor, hatta gülünç hale getiriyordu.
411 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.