Yalnız ağlanır. Yalnız kaldıkça daha çok ağlanır. O kadar çok ağlanır ki sonunda neye ağladığını unutmuş olursun. Uzun uzun ağlamanın en iyi tarafı budur. Gözyaşını tüketirsin. İçinde birikmiş ne varsa, gözyaşı, önüne katar sürükleyip denize atar.
Dünya bozuluyor. İnsan dünyadan daha hızlı bozuluyor. Çünkü hem kendini hem dünyayı bozuyor mala tamah ede ede. Mal bölündükçe sanki vicdan, merhamet, saygı, sevgi de bölünüyor. Kimselere hiçbir şey kalmaz oluyor sonunda.
Bir an evvel, kendisi gibi evinden barkından ayri kalmislarin iklimine kavuşmak istiyor.Gurbet mekanında, gariplik paydasında esitlenmek istiyor bir an evvel.
...kendine koyduğu bir delilik sınırı var.
.Ama hiç konusmayan adamın yanında tasdik bekleyen cümleler tasdiksiz kalınca, delilik sınırı daralıyor.O sustukça ona da susmak düşüyor.
Susmak ve konuşmak gündüz ile gece gibi olmalı, asla bitimsiz olmamalı. Birbirini takip eden. Akıp giderken, geçip giderken kendinden sonraki için yol açıp giden aynı zamanda.