Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hicri Aylar

Şaban

Siraceddin Önlüer

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Berâ b. Ma'rûr
Berâ b. Ma'rûr da Kâbe'ye özlem duyan sahabi lerden biriydi. Berâ, İkinci Akabe Biatı'nda bulunan ve Allah Resûlü'ne biat eden ensar grubunun lide- riydi. Yaşı hayli ilerlemişti. Olgun ve hürmete layık bir kimseydi. Rüyasında kendisini Kâbe'ye doğru dönerek huşu içinde namaz kılarken görmüş, gör- düğü bu rüyanın tesirinde kalarak Kâbe'ye doğru namaz kılmaya başlamıştı. Onun Kâbe'ye doğru namaz kıldığı haberi Allah Resûlü'ne ulaşınca, Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) ona, -Berá, bizim gönlümüz de arzu ediyor ama Rab- bimiz Beytülmakdis'e dönülmesini emrediyor, diye haber gönderdi. Bu haberi alan Hz. Berà (radıyal lahu anh] derhal, "Lebbeyk!" diyerek Resûlullah'ın emrine uydu ve yeniden Mescid-i Aksa'ya yöneldi. Bu sebeple Berâ, Islâm'da Kâbe'ye dönerek namaz kılan ilk sahabi olarak da tarihe geçmiş oldu.
Hicrî takvimin sekizincisi ve üç ayların ikincisi olan şa'bân, şa'b kökünden olup, "dağılmak, yayılmak, dallanıp budaklanmak ve büyüyüp ge- lişmek" manalarına gelir. Şaban ayı, ilk defa bu ismi aldığında güneş yılı na göre ağaçların dal verdiği ve dalların budaklan- dığı döneme tevafuk ediyordu. Daha sonra kameri ayların yer değiştirmesiyle, bu ay yaza veya kışa denk gelse bile o isim kullanılmaya devam edildi.
Reklam
Mescidü'l- Kıbleteyn
Hicretten on altı-on yedi ay kadar sonraydi. Şaban ayının 15. günüydü. Allah Resûlü [sallalla- hu aleyhi vesellem], Selimeoğulları'nı ziyarete git- ti. Bu arada öğle namazının vakti girdi. Cemaatle namaza duruldu. Farz namazın iki rekâtı kılındık- tan sonra şu âyet-i kerime nâzil oldu: "(Resûlüm, vahyin gelmesi için) yüzünün göğe doğru aranıp durduğunu görüyoruz. Bunun için seni razı olacağın bir kıbleye çevireceğiz. Artık yü zünü Mescid-i Harâm'a (Kâbe'ye) doğru çevir. Ne şekilde olursanız yine yüzlerinizi Käbe tarafina döndürünüz" (Bakara 2/144), Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahu aley hi vesellem), namazın içinde yüzünü Kudüs'te- ki Mescid-i Aksa'dan Mekke'deki Kâbe'ye doğru çevirdi. Peşindeki cemaat de saflarıyla birlikte döndü. Böylece aynı namazın ilk iki rekâtı Bey- tülmakdis'e, son iki rekâtı da Beytullah'a doğru tamamlandı. İşte bu hadisenin cereyan ettiği Se- limeoğulları Mescidi'ne "Mescidü'l-kibleteyn" (iki kıbleli mescid) denildi.
Mescidü'l Kıbleteyn
Hicretten on altı-on yedi ay kadar sonraydi. Şaban ayının 15. günüydü. Allah Resûlü [sallalla- hu aleyhi vesellem], Selimeoğulları'nı ziyarete git- ti. Bu arada öğle namazının vakti girdi. Cemaatle namaza duruldu. Farz namazın iki rekâtı kılındık- tan sonra şu âyet-i kerime nâzil oldu: "(Resûlüm, vahyin gelmesi için) yüzünün göğe doğru aranıp durduğunu görüyoruz. Bunun için seni razı olacağın bir kıbleye çevireceğiz. Artık yü zünü Mescid-i Harâm'a (Kâbe'ye) doğru çevir. Ne şekilde olursanız yine yüzlerinizi Käbe tarafina döndürünüz" (Bakara 2/144), Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sallallahu aley hi vesellem), namazın içinde yüzünü Kudüs'te- ki Mescid-i Aksa'dan Mekke'deki Kâbe'ye doğru çevirdi. Peşindeki cemaat de saflarıyla birlikte döndü. Böylece aynı namazın ilk iki rekâtı Bey- tülmakdis'e, son iki rekâtı da Beytullah'a doğru tamamlandı. İşte bu hadisenin cereyan ettiği Se- limeoğulları Mescidi'ne "Mescidü'l-kibleteyn" (iki kıbleli mescid) denildi.
O gün ele geçirilen esirlerden biri de Berre bint Hâris b. Ebû Dirâr idi. Amcasının oğlu Müsa- fi b. Salvan'la evli idi. Kocası savaşta öldürülünce, dul kalmıştı. Berre, bir kabile reisinin kızıydı. Şerefini na- sil kurtaracağını düşünüyordu. Bir müddet sonra esirler ganimet malı olarak bu gazveye katılan- lar arasında taksim edildi. Berre,
İslâm'da da şaban ayına değer verildi. Berat gecesiyle şereflendirildi. "Üç aylar" olarak bilinen mübarek bir mevsimin ikinci ayı kılındı. Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem), şaban ayının büyük kısmını oruçlu geçirir, ramazan dışındaki en faziletli orucun şaban ayında tutulan oruç olduğunu ifade eder, "İnsanların değerini bilemedikleri bu ayda ameller Allah'a arzedilir; ben amellerimin oruçlu iken Allah'a arzedilmesini arzu ediyor ve bu ayda oruç tutuyorum" buyururdu. Dahası, "Receb Allah'ın ayıdır, şaban benim ayımdır, ramazan ise ümmetimin ayıdır" diyerek onu kendisine isnat ederdi.
Sayfa 12 - Semerkand YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Berâ Ra.
İslâm öncesi Araplar, savaşmanın yasak ol- duğu receb ayından sonra silahlanır, baskınlar için yayılır ve gruplar halinde dağılırlardı. İşte bu İbrahim'in kıblesi olan Kâbe'ye doğru yönelerek namaz kılmayı kalben arzu ve temenni ediyordu. Müslümanlar da kalplerinde aynı arzuyu taşıyor- lardı. Özellikle muhacirler Kâbe özlemini çeki- yorlardı. Çünkü beş vakit namazlarında Kâbe'ye yönelmek, vatanları Mekke'yi de yådetmeye bir vesile olacaktı. Berâ b. Ma'rûr da Kâbe'ye özlem duyan sahabi- lerden biriydi. Berâ, İkinci Akabe Biatı'nda bulunan ve Allah Resûlü'ne biat eden ensar grubunun lide- riydi. Yaşı hayli ilerlemişti. Olgun ve hürmete layık bir kimseydi. Rüyasında kendisini Kâbe'ye doğru dönerek huşu içinde namaz kılarken görmüş, gör- düğü bu rüyanın tesirinde kalarak Kâbe'ye doğru namaz kılmaya başlamıştı. Onun Kâbe'ye doğru namaz kıldığı haberi Allah Resûlü'ne ulaşınca, Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) ona, -Berá, bizim gönlümüz de arzu ediyor ama Rab-bimiz Beytülmakdis'e dönülmesini emrediyor, diye haber gönderdi. Bu haberi alan Hz. Berà (radıyal lahu anh] derhal, "Lebbeyk!" diyerek Resûlullah'ın emrine uydu ve yeniden Mescid-i Aksa'ya yöneldi. Bu sebeple Berâ, Islâm'da Kâbe'ye dönerek namaz kılan ilk sahabi olarak da tarihe geçmiş oldu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.