“Müminin hayat tarzı bellidir: Gücünün yettiği tedbirleri alır ve Âlemlerin Rabbi’ne sığınır. Yaşadığı her olay onun İçin bunalım ve stres kaynağı değil, Yüce Allah’la bir irtibat sebebidir. Yani duâ için vesile…”
Bütün bu ayet-i kerimeler açıkça bildiriyor ki, cinler kendiliklerinden gaybı bilmezler. Onlardan bir kısmı göğün bazı yerlerinde gizlenerek meleklerin konuşmalarını dinler, sonra da gelip bu dinlediklerini, bire yüz katarak yeryüzündeki dostları olan kahinlere, falcılara aktarırlardı.
Ancak Cin Suresinden yukarıda aktardığımız ayetlerde de açıkça haber verildiği gibi, Rasul-i Ekrem (sav) Efendimiz'in peygamberliği ve Kuran'ın nüzulü ile birlikte cinlerin bu imkanı da kalmamıştır. Artık onlardan her kim göğün kapılarına yaklaşacak olsa, delip geçici bir alev topu tarafından takip ve helak edilir.
Modern hayat tarzının dayatmalarına direnemeyen insanın ilk kaybettiği haslet hayâ olmalıdır. Hayâ duygusunu kaybetmeden, bir kimsenin Allah Tealâ'nın çizdiği sınırların dışına çıkmayı göze alması mümkün değildir.