Dalkavuklardan hoşlanmam. Bizim memleket ise o metaı pek bol yetiştirmiş. İçerdekilerin halini Türkiye gazetelerinde okuyorsunuz. Dışardakileri de görüyorsunuz. Ben Reisicumhur olsam, Allah korusun, bu dalkavuk bolluğuna karşı ne yaparım? İnsanlığı ve insanları benim yüce Peygamberim kadar anlayan olmamıştır. O, bir hadîs-i şerifte "Dalkavukların ağzına toprak saçınız!" buyuruyor. İşte ben de o zaman böyle yapmak isteyeceğim ve lâkin buna Türkiye'nin toprağı kifayet etmiyecek!
Kitabullah’ın nurundan istifade kabiliyeti herkeste bulunamadığından gözü ve kalbi kararmış olanlar Kur'an-ı Kerîm'i bile kendilerine dalâlet vesilesi yapabilirler. Kitabullah'ta fena kalblerin hüsranını arttırmak özelliği de vardır.
Cumhuriyet devrinin gazetesi "Cumhuriyet"in bir yazarının ifadesi ile," söz hürriyeti bir gevezeliktir.” Böyle bir yönetimde "hürrîyet"ten söz edilemezmiş. Haliyle, Cumhuriyet, olsa olsa" Kemalist
Cumhuriyet" olabilirmiş!..
Öyle inandıkları içinde, tüm devrim/ınkılâp yazarları Batıya akıl vermede yarışıyor ve Batıya uymayan bu yeni yönetimden dolayı da adetâ Batıya akıl vermek gibi bir heyecanla "Sizin Mustafa Kamal'iniz yok ki!" sözü ile işin üstesinden sıyrılıp çıkarken, Yeni Türkiye’nin Batıdan ileri olduğunu vurguluyorlardı!..