Öne Çıkan Hint Efsaneleri kitaplarını, öne çıkan Hint Efsaneleri sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Hint Efsaneleri yazarlarını, öne çıkan Hint Efsaneleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Gerçekte, herhangi bir şey yapmanın hiç bir yararı olmayacağı sonucuna vardım. İnsanın çabası tamamen boşa gidiyor. Herşey alın yazısının kontrolü altındadır, ve kader her şeye hükmeder"
Rama döndüğü ve aşkını kulübede bulamadığı zaman kederden çılgına döndü. Yayına bir ok yerleştirerek tanrıların, Sita'nın kaçırıldığı yeri açıklamamaları halinde üç dünyayı yok edeceğine dair yemin etti. Eğer karısını ona geri vermezlerse güneşi, ayı ve yıldızları, dağları, ırmakları ve ormanları, her çeşit ruhu, iyiyi ve kötüyü, şeytanları ve insanları olduğu gibi yok edecekti. Geçmiş günlerde yardımsever, nazik biriydi ve bu nedenle tanrıların onu hakir gördüklerini düşündü. İnsanların yalnızca şefkatli ve nazik olduğu için Yaradan'a saygı göstermediklerini gözlemişti. Ama konu kendisi olunca gelecekte artık farklı bir yol izleyecekti. Kesinlikle acımasız olacaktı ve hayatta artık tek amacı vardı, o da kaybolan suçsuz karısının intikamını almaktı. Dünyanın bir gün tümüyle yok olacağını biliyordu ve bu korkunç gün eğer tanrılar ikinci bir güneş batmadan önce Sita'yı geri getiremezlerse içinde bulunan her şey ile birlikte üç dünyanın varoluştan silineceği gün olacaktı.
Bir insanın ne tür bir günah işlediği önemli değildir, eğer Pralada'nın hikayesini dinler ya da okursa tüm günahlarından arınır. Ama özellikle ay hilal ya da dolunay şeklindeyse istenen sonucu verir. Eğer öyle bir zamanda okursanız bir din adamına inek vermiş kadar değer kazanacaksınız.
"Tanrılar adi ruhlu güruhturlar; her ne kadar yüksek seviyede hayat sürseler de davranışları düşük seviyededir. Bir başkasının refahını görmeye dayanamazlar. "
-Tulsidas'ın Ramayana'sı, ii. 236.
"Erkek çocuğu olmayan bir insan için cennet diye bir şey yoktur, ve öldüğünde atalarının tamamı aynı şekilde yok olurlar. "
-- Mahabharata, i. 120. 15.
Dört çağın bin yıllık devresi Brahmanın bir gününe eşittir. Brahmanın bir gününün sonunda evren çözülmeye başlar. Önce ateş her şeyi yok eder sonra seller gibi akan su ateşi söndürür: tanrılar ve şeytanlar, insanlar ve hayvanlar yok olurlar. Evrende bir tek Brahma kalır. Brahma yalnız kalınca uyur, buna Brahma gecesi denir, bu bir kendi gününe eşittir. (M.iii.188)
Sonraki efsaneler bunun Brahma değil Vişnu olduğunu söylerler. Uyuyan Vişnu'dur ve böylece onu en üstün ruh Brahman'la özdeşleştirirler. Brahma gecesi bittiğinde ve Vişnu uyandığında göbek deliğinden bir lotus çiçeği çıkar. Yaratıcı tanrı Brahma bu lotustan doğar ve evreni yeniden yaratmaya başlar. (R.vii.72; M.iii. 1 2)
Hindu panteonunda otuz üçten çok daha fazla varsa da geleneksel olarak otuz üçü eski Veda tanrıları olarak anılır. Destanlarda geçen bir efsanede "Otuz üç tanrı sahte bir bağlılığa, sahte bir varoluşa maruz kalırken Hindu dininin geleceğini oluşturan üç yeni tanrının ortaya çıktığı söylenir. Bunlar Prajapati'nin varisleridir: Brahma, Vişnu ve Şiva. Bu üç tanrı birlikte varolurlar (trimurti).