Demek istediğim, insanların geçmişte yaşadıkları en küçük şeylerin bile peşlerini bırakmadığıydı. Her yaşantı bir seçimi etkiliyordu. Hele bunlar travmatik yaşantılarsa, geçmiş, şimdinin neredeyse bütün alanını kapsıyordu.
Nabzı zayıf ama hızlı atıyordu. Dudakları alüminyum grisiydi, terliyordu, gözleri sımsıkı kapalıydı. Burnu kırılmışa benziyordu.
Boynundan göğsüne karanlık bir bulut gibi kan toplanmıştı.