Hisseli Kıssalar
Giacomo LeopardiHisseli Kıssalar Gönderileri
Hisseli Kıssalar kitaplarını, Hisseli Kıssalar sözleri ve alıntılarını, Hisseli Kıssalar yazarlarını, Hisseli Kıssalar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
FARFARELLO: Nasıl bütün yaşamın için mümkün değilse, bir an için ya da yarım an için ya da bir ânın binde biri için de mümkün değil bu.
MALAMBRUNO: Madem beni hiçbir biçimde mutlu edemi yorsun, hiç olmazsa mutsuzluktan kurtarabilir misin?
FARFARELLO: Kendini her şeyden çok sevmemeyi başarabilirsen.
MALAMBRUNO: Bunu ancak ölümümden sonra yapabilirim.
FARFARELLO: Aslında, hiçbir hayvan canlıyken yapamaz bunu, çünkü doğanız bunun dışında her armağanı verir size.
Sayfa 58
CİN: Peki ama nasıl oldu da ortadan yok oldu şu yaramaz insanlar
CÜCE CİN: Kimi birbiriyle savaşarak, kimi açık denizlerde, kimi birbirini yiyerek, epey bir bölümü kendini öldürerek, kimi aylaklıkla çürüyüp giderek, kimi kitaplar üzerine kafa patlatarak, kimi sefahata ve binbir aşırılığa dalarak; kısacası kendi doğalarına aykırı gelecek her yolu deneyip yıkımları na doğru giderek.
Sayfa 53
Aşk nereye yerleşirse, insanlarla ilişkiden uzak duran ve başka hiç kimsenin görmediği olağanüstü hayal ler o kişinin çevresini sarar; Iupiter'in izniyle, tanrı onları bu amaçla yeniden dünyaya getirir. Hakikat, o hayallere ne kadar düşman olsa, yüreğinin en derinlerinde onların geri dönüşü ne ne kadar gücense de, bunu önleyemez; ama tanrılara karşı gelmek bu hayallerin doğasında yoktur. Ve nasıl periler Aşk'a ebedi çocukluk bağışlamışlarsa, Aşk da doğasına uygun olarak insanlığın ilk duasını -çocukluk haline geri dönme- bir ölçü de yerine getirir. Böylece içine girmeyi seçtiği ruhlarda, orada kaldığı süre boyunca, o sonsuz umudu ve çocukluk günlerimize özgü güzel ve sevgili hayalleri uyandırıp canlandırır.
Sayfa 38
insanlar Aşk adını verdikleri hayalle biraz huzur bulacaklardır; bütün öteki hayalleri kaldırırken, onu insanların yanında bırakmaya hazırım. Ve Hakikat'e, ne kadar güçlü olsa ve Aşk'la sürekli savaşsa da, nadir haller dışında, ne onu yeryüzünden sürme, ne onu alt etme izni verilecektir.
Sayfa 36
Ama yalnızca bir gölge ve boş bir suret, Hakikat'i yeryüzüne getirmek bir yana, kendi vaatlerini nasıl gerçekleştirebilirdi?
Sayfa 33
Şimdi, tanrılar ölümlülerin gururunu Deukalion tufanıyla cezalandırdıktan ve kendilerine karşı yapılmış haksızlıkların öcünü aldıktan sonra, soyumuzun uğradığı evrensel yokoluş tan kurtulan yegâne iki kişi, Deukalion ile Pyrrha, hiçbir şeyin insan soyuna bütünüyle yok olmak kadar yarar getirmeyeceğine aralarında karar vererek, bir kayanın üstüne oturmuş büyük bir arzuyla ölümü çağırıyorlar, ortak yazgıdan ne korkuyor, ne de yakınıyorlardı.
Sayfa 29
insanların mutsuzluğunun önce tanrılara karşı işlenen günahtan ve suçlardan doğduğunu düşünenler yanılıyorlar; tam tersine, insanların kötülüğünün kaynağı, başlarına gelen fela ketlerden başka bir şey değildir.
Sayfa 29
İnsanların yakınmalarının başlıca nedeni, daha önce düşündüklerinin aksine, nesnelerin büyüklük olarak uçsuz bucaksız, güzellik, kusursuzluk ve çeşitlilik olarak da sonsuz değil; tam tersine, çok sınırlı, hepsinin de kusurlu ve aşağı yuka n aynı biçimde olmasıydı ve insanlar yalnızca yaşlılıklarından değil, olgunluk çağlarından ve gençliklerinden yakınıp ilk yıl larının zevklerine özlem duyarak, çocukluğa dönmek ve bütün yaşamları boyunca orada kalmak için büyük bir şevkle yakarıyorlardı.
Sayfa 28
insanlar göğe ve yeryüzüne ölçü süz bir hayranlıkla bakıp onlar üzerine düşünmekten doyumsuz bir zevk duyuyor, ikisini de son derece güzel, hem büyüklük, hem yücelik, hem güzellik açısından yalnızca uçsuz bucaksız değil, sonsuz buluyorlardı; bunun yanı sıra, en neşeli umutlarla besleniyor, yaşamlarındaki her duygudan inanılmaz tatlar ala rak pek
Sayfa 26
Ve bir yanda bana Caesar'ın ya da İskender'in her lekeden arınmış ünü ve talihi, öte yanda bugün ölmek sunulsa ve seçmek zorunda kalsam, bugün ölmek der ve kararımı gözden geçirecek zaman istemezdim.
Sayfa 24 - Giriş