Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Oyunun Toplumsal İşlevi Üzerine Bir Deneme

Homo Ludens

Johan Huizinga

En Eski Homo Ludens Sözleri ve Alıntıları

En Eski Homo Ludens sözleri ve alıntılarını, en eski Homo Ludens kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Oyun, bu hayattan kaçarak, kendine özgü eğilimleri olan geçici bir faaliyet alanına girme bahanesi sunar. "
"Oyun düzen yaratır, oyun düzenin ta kendisidir. Dünyanın kusurluluğu ve hayatın karışıklığı içinde geçici ve sınırlı bir mükemmellik yaratır. "
Reklam
"Bir oyunun kurallarından kuşku duymak asla mümkün değildir. Çünkü onları belirleyen ilke tartışmasız niteliktedir. Kurallar ihlal edilir edilmez, oyun evreni çöker, oyun diye bir şey ortada kalmaz. Hakemin düdüğü büyüyü bozar ve bildik dünyanın mekanizmasını bir an için geri getirir. "
Orta çağın bitişine doğru Cenova ve Antwerp'te ekonomik olmayan bir doğanın gelecekteki olasıkları üzerine bahis oynama şeklindeki yaşam-sigortasının ortaya çıkışını görürüz. İddialara, mesela kişielrin yaşam ve ölümleri, oğlan ya da kız doğumları, seyahatlerin ve hac yolculuklarının neticeleri, muhtelif ülkelerin, yerlerin ya da şehirlerin ele geçirilmesi üzerine girilirdi.
Sayfa 70
"Malinowski, 'Yerli kendi inancını kendi için formüle ettiğinden daha yoğun bir şekilde hisseder ve korkar' demektedir. "
"Kutsal bir eylemin kökeni ancak genel inancın içinde yer alabilir ve bu inancın bir grubun gücünü artırmak üzere sahtekarlık yoluyla sürdürülmesi ancak tarihsel bir gelişmenin son ürünü olabilir. "
Reklam
Oyun kültürden daha eskidir. Nitekim, kültür kavramını ne kadar daraltsak da, bu kavram her halükarda bir insan toplumunun varlığını gerektirir ve hayvanlar kendilerine oyun oynamalarını öğretmesi için insanın gelmesini beklememişlerdir.
Oyunun "zevkli yanı" nedir? Bebek neden zevkten bağırır? Oyuncunun neden hırstan gözü döner, neden binlerce kişi kalabalık futbol maçında çılgınlığa varan bir heyecan yaşar? Oyunun yoğunluğu hiçbir biyolojik çözümleme tarafından açıklanabilmiş değildir. Ve zaten oyunun özü, tamamen onun kökeninde yer alan yanı, tam da bu yoğunlukta, bu aşırı tahrik etme gücünde bulunmaktadır. Eğer mantıksal açıdan bakılırsa, doğanın kendi yarattıklarına gereksiz enerjileri sarf etmeye, gerilimden sonra gevşemeye, hayatın gereklerine hazırlanmaya ve gerçekleştirilmesi en güç olan arzuları telafi etmeye yarayan tüm bu işlevleri, basit uygulamalar ve mekanik tepkiler halinde verebileceği düşünülebilirdi. Bunun tamamen tersine, doğa bize oyunu, heyecan, sevinç ve "matraklıkla'' (grap) birlikte vermiştir.
Oyun mutlak bir düzen gerektirir. Bu düzenin en küçük ihlali oyunu bozar, oyun niteliğini ve değerini yok eder. Düzen kavramıyla olan bu sıkı ortaklık, yukarıda sırası geldiğinde belirttiğimiz gibi, oyuna estetik alanda tanınmış olan bu kadar büyük payın kesinlikle gerekçesidir.
Paul Valery şu düşünceyi, bir gün ilk bakışta söylemiş olmasına rağmen bu pek sıradan olmayan bir fikirdir: "Bir oyunun kurallarından kuşku duymak asla mümkün değildir. Çünkü onları belirleyen ilke tartışmasız niteliktedir. Kurallar ihlal edilir edilmez, oyun evreni çöker, oyun diye bir şey ortada kalmaz. Hakemin düdüğü büyüyü bozar ve 'bildik dünyanın mekanizmasını bir an için geri getirir:'
274 öğeden 171 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.