İçerdeydin ama tutuklu değildi söz
umut da, rüzgâr da, inanç da
çıktın aydınlığına bir sabah sevincin
umut da, rüzgâr da, inanç da
sevdasını canla ödeyen dost, hoş geldin
geride kalan borç ahfadına merhaba
Ahfat: Gelecek kuşak, torun.
Bu bahar erken geldi ölümün vakti
çiçeği açmamıştı henüz günlerin
ecel erken geldi, acı da, hüzün de
ama hiç sönmedi umudun alevi
ağıyor işte aydınlığın bedeninden su
ve daha da canlı inancın yüreği
Sesimi sesinin üstüne koyma
kara gecede, karanlıkta, acılı
yüreğimde yeşerdiyse de alevi ölümün
kan boğmadı daha korkuyu
kırılmadı kin ve öfkenin fidanı
Sesini sesimin üstüne koyma
ağzımda prangası tutuklu rüzgâr
Çiçeği solmamış sevdanın, kahrın gecesi
soluk alır mı bu seherde gurbet
gözlerimde dağlardan yontulmuş kasırgalar
uyuyorum yamacında bir umutsuz selâmın
daha düşmemişse de rüzgarın ilk cemresi
yağıyor işte yüreğime bin türlü bahar