Osmanlı sarayı tarihinde eşsiz rol oynamış olan Rüstem'in gerçek faaliyeti işte bu günden başlar. O sebeple kendisini okuyucularımıza iyice tanıtmak isteriz: Yakışıklı, güçlü, kuvvetli, çevik ve zekiydi. Sıkı bir nizam altında terbiye görüp yetiştiği eski Türk ananelerine göre ruh aşısı aldığı için cesurdu, iyi silahşördü, savaş işlerinde anlayışlıydı. Saray terbiyesi bir yandan ona askeri hasletler ve askeri meziyetler temin etmiş olmakla beraber bir yandan da cibilli huylarını geliştirmişti. Entrikacıydı, haristi ve bilhassa para canlısıydı. Hurrem'le ilişki kurduktan, padişahın gözüne girdikten sonra tamahkârlığa yol vermiş, gizli ve açık araçlara başvurarak servet toplamaya koyulmuştu. Osmanlı tarihinde hiçbir vezir
onun kadar zengin olmadı. Dünyadan göçtüğü gün hükümet adamları tarafından düzenlenen şu tereke defteri onun otuz yıl içinde neler topladığı hakkında bir fikir verebilir:
815 çiftlik, 476 su değirmeni, 1700 köle, 2900 at, 1106 deve, 100 gümüşlü eyer, 500 elmaslı ve altınlı eyer, 2000 zırh, 1500 gümüş kaplı bıçak, 130 çift altın üzengi, 760 elmaslı kılıç, 1000 gümüşlü mızrak, 800 yaldızlı ve ağır ciltli Kur'an, 5000 kitap, binlerce kaftan, kürk ve gene binlerce top kumaş, 87 bin düka altını, on bir milyon yüz yirmi bin akçe kıymetinde otuz iki büyük elmas, bin katırla taşınan yüz milyon çil akçe (iki milyon altım) nakit para!