Uyanır seccadeler üstünde din,
Aklın endişeleri yayılır şehre,
İnsan kastle, güneş vakitle temas eder
Taşa, toprağa..herşeye! ..
Serinlik bir ihtiyardır ki şehrin üstünde
Gerinir sabahla beraber;
Kurtarır gecenin karanlığından
İnsanı, hayata davet eder.
Şarkın çekilen perdeleri içinden
Uzanır devamın eli zamana,
Korkusu, düşüncesi, endişesi..insanın
Toplanır sığar bir ana.
Açılan kapılardan fırlar dışarı
Günlük meselesi insanlığın;
Çırpınan bir endişe halinde çarpar
Düşen başların içinde yarın! ..
Celal Sılay
Gürledin insanların gülünç yaşayışlarına
Senin için bu dünya bir şey anlatmıyordu
Girememişken henüz yirmi dokuz yaşına
Öldün fakat bu ölüm seni ağlatmıyordu
...
Ne bu satırlar senin hatıranı yad eder
Ne ben bu yazılarla seni görmek isterim
Ne dışım kederlidir, ne içim feryad eder
Sana ulaşmak için ancak ölmek isterim
Ne bu satırlar senin hatıranı yad eder
Ne ben bu yazılarla seni görmek isterim
Ne dışım kederlidir, ne içim feryad eder
Sana ulaşmak için ancak ölmek isterim
Sayfa 67 - Yapı Kredi Yayınları -1.Baskı -İstanbul-Aralık 2000