Aşkını öğret bana...
Seni nasıl seveyim azar azar tamamlanınca
Çıplak ağaçlarda ...
Yapraklara düşmeden sonbahar
Yağmurlu havalarda , kasırgada
Küçük kahvehanede...
İçinde içtiğimiz akşam iki acı kahve
Aşkını öğret bana acı ...
Veya benim sevgilimdin...beni mutlu eden
Çünkü sende şifa buluyordum
Gerçekten sende sevginin onurunu tanımasaydım
Sevmezdim
Gerçekten sende bu derin denizi tanımasaydım
Yüzmezdim
Seni tanıyıp ezberlemeseydim
Başlamazdım..
Sen öğrettin bana ..seni nasıl özleyeceğimi
Yoksa özlemezdim
Sen öğrettin bana...
Nasıl derinliklerde kökleri keseceğimi
Sen öğrettin bana...
Kalbin nasıl öldüğünü, arzuların nasıl intihar ettiğini..
Ne kitabımla ne düşüncemle ikna oldun
Günler de seni geri getirmedi bana
Yerleşik bir malikane istedin benden
Ben kendim ömür boyu göçmenken
Mutlu edemedim seni kusurumu bağışla
Sensin beni ıslatan yağmur...kuraklıkta
Yağmurunda beni kirletmeden
Seni gözlerim görebilecek mi,mümkün olacak mı?
Gözlerim görebilecek mi bütün bu gördüklerimden sonra?