İbn Haldun (ö. 1406) açıkça güzelliği fiziksel ve ahlaki ahenkle özdeşleştirir. Güzelliğin bedensel algısının “uyumlu olan şeyleri algılamaktan haz alan zihinsel ruhla ahenk içinde” olduğunu iddia eder. Tıpkı aşıkların ruhlarının buluşup birbirine karışması gibi. “Oran ve düzendeki mükemmelliğin her şeydeki güzelliğin özü” olduğunu beyan eder.*