İnsanlar/toplumlar, kendilerini büyük bir zata nisbet etmekle, o şahsiyet üzerinden üstün bir sosyal statüye sahip oldukları zannına kapılmakta, bununla başkalarına hava atmakta ve bu özellikleriyle övünüp avunmaktadırlar.
Ebedilik duygusu ile zevkü sefa sürüp insanlara nice haksızlık ve zulüm yapanların, bu cürümlerinin cezasını, çoğunlukla daha bu bu dünyada iken görmüş/görmekte olmaları ibretâmizdir.
Kur'ân-ı Kerim'in geçmiş ümmetlere bakışı çok acıktır: "Onlar bir ümmetti, gelip geçti. Onların kazandıkları kendilerine, sizin kazandıklarınız ise size aittir. Siz onların yaptıklarından sorulmazsınız." ( Bakara 134,141.)
O halde, günümüzde de, kimi insanların tarihte büyük işler başarmış ecdatları/ataları ile gurur duymaları kendilerine bir paye kazandırmamakta ve onları Allah katında değerli kılmamaktadır. Zira önemli olan atalarının değil, onların yapıp ettikleridir.