"Yor-gun-du. Bir türlü tamamına yetişemediği, eksiğini kapayamadığı ve ellerinden kayıp gidişini seyrettiği bir hayatı sürdürmekten, sadece kiradan kurtulup lojmanda oturabilmek için geldiği bu yabancı kentten alıştığı ve sevdiği her şeyi -ama en önemlisi kızını- arkada bırakmaktan , bir türlü bitmek bilmeyen geç kalmışlık duygusundan yorgun kolları zayıflamıştı."