İçimizdeki Şeytan
Sabahattin AliEn Eski İçimizdeki Şeytan Sözleri ve Alıntıları
En Eski İçimizdeki Şeytan sözleri ve alıntılarını, en eski İçimizdeki Şeytan kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
En kuvvetli insanın bile bazen ne kadar zayıf anları, istediğinin tam aksini yapmaya mecbur olduğu dakikaları bulunduğunu nasıl inkar edebiliriz?
Sayfa 157 - Mavi çatı yayınlarıKitabı okudu
“Hep böyle küçük şeyler yüzünden üzülürüm.”
Sayfa 90 - ÖmerKitabı okudu
Ben onu görmeden evvel hayatın manasını bilmiyordum, bulamamıştım.
Sayfa 131 - ÖmerKitabı okudu
Herkes ne diyecek?...
Fakat bu ana kadar herkesten ne gördüm ki...Bana en yakın olanlar dahil olmak üzere, bu herkes dedikleri şey beni üzmekten, hayatımı manasız bir hale sokmaktan başka ne yaptı?
Sayfa 132Kitabı okudu
Kendi ruhunun pisliğini bu kadar yakından gören bir adam başkalarının temiz olacağına inanabilir mi?
Sayfa 234Kitabı okudu
Üç buçuk günlük ömrümüzü kendimize zehir etmemek için ne mazideki hayatımıza ve kaçırdığımız fırsatlara ne de istikbalin olmayacak hülyalarına kulak asmayarak bugünümüzü hapsolup yaşamalıyız. Her hadisenin insanı eğlendirecek bir tarafı vardır.
Sayfa 85 - Maviçatı Yayınları
Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanmadıktan sonra göğüsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı? Yaşayışımıza ve etrafımıza şekil vermek arzusuyla dünyaya gelmekten ise hayatın ve muhitin verdiği şekil kolayca alacak kadar boş ve yumuşak daha rahat daha makul değilmiydi?
Sayfa 43
Hayatın bir değişmeler silsilesi ve her değişmenin bir gelişme olduğunu anlamayanlar yobaz kafalı insanlardır.
Sayfa 53
Nasıl muhtaç olduğumuz havayı istemem demeye, mekan içinde bir yer işgal etmekten vazgeçmeye kuvvetimiz yoksa bize verilen bir aşkı almamaya iktidarımız yoktur.
Sayfa 95
Yüce insan dışına değil, içine kıymet verendir.
Sayfa 57
Birdenbire boğazına hafif bir gıcık geldiğini ve gözlerinden farkında olmadan yaşlar boşalmaya başladığını hissetti. Bu öyle hummalı, hıçkırıklı, buhranlı bir ağlayış değildi. Bir yerde biriktiği anlaşılan göz yaşları, kendilerine dökülecek bir mecra bulmuşlar, gayet sakin, hatta biraz tatlı bir şekilde iki yanağından yastığa süzülüyordu.
Sayfa 218
Seninle yollarımızın ayrılması lazım. Ben bu içimdeki alçak şeytanı bir müddet daha gezdirir ve sonra her şeye son veririm... Niçin seni beraber sürükliyeyim ? Ne kadar ayrı insanlar olduğumuz meydanda... Bütün bu farklara rağmen seni böyle çılgınlar gibi sevişim de herhalde bu şeytanın bir oyunu olacak... Sonra her şey günden güne daha fena oluyor...
Sayfa 227
Haydi artık anlat ! Her şeyini herkesten evvel bana söylemen lazım değil mi? Seni benim kadar, hatta benden başka kim dinler? Kim seninle beraber üzülür?
Sayfa 229