Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İçsel Aile Sistemleri Terapisi

Richard C. Schwartz

İçsel Aile Sistemleri Terapisi Gönderileri

İçsel Aile Sistemleri Terapisi kitaplarını, İçsel Aile Sistemleri Terapisi sözleri ve alıntılarını, İçsel Aile Sistemleri Terapisi yazarlarını, İçsel Aile Sistemleri Terapisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yazık, iki ruh taşıyor bedeninde; biri her daim diğerinden ayrılmak isteyen. (Goethe, Faust). Faust bedeninde iki ruh olduğundan yakınıyordu. Oysa benim bedenimde sürekli çatışan bir kalabalık var. Bir Cumhuriyet yönetimindeki gibi sürüp gidiyor bu çatışma. (Bismarck)
Sayfa 257Kitabı okudu
İnsanlar iyileşmek için başkalarının hareketlerine bağımlı olmadıklarını öğrendiklerinde güçlenirler.
Sayfa 153Kitabı okudu
Reklam
Travmatize olmuş ailelerin çoğunda çocuklar ne istedikleri ne de uygun oldukları, ama kendilerinin ve ailelerinin hayatta kalması için gerekli olduğuna inandıkları aşırı rollere girmeye zorlanırlar.
Yetişkinler incinmiş bir çocuğun duygularına kendi incinmiş çocuk yanlarına verdikleriyle aynı şekilde aşırı tepkiler verirler. Sabırsızlık, inkâr, eleştiri, tiksinme veya dikkati dağıtma bu tepkilerden bazılarıdır.
Sayfa 79 - Pinhan Yayıncılık
324 syf.
·
Puan vermedi
İçinizdeki aileyi keşfetmek, onları dinlemek, ihtiyaçlarını bilmek, korkularını hissetmek ve en önemlisi ise iyi veya kötü hepsinin bu ailenin bir parçası olduğunu anlatmak için yazılan bu kitabı üniversite 4. sınıfta hocam önermişti.
İçsel Aile Sistemleri Terapisi
İçsel Aile Sistemleri TerapisiRichard C. Schwartz · Pinhan Yayıncılık · 201924 okunma
Çocuklara acılarını ve korkularını saklamaları öğretilir. Yetişkinler incinmiş bir çocuğun duygularına kendi incinmiş çocuk yanlarına verdikleriyle aynı şekilde aşırı tepkiler verirler. Sabırsızlık, inkar, eleştiri, tiksinme veya dikkat dağıtma bu tepkilerden bazılarıdır.
Sayfa 79
Reklam
Çoğumuz insanın tek biz zihni olduğuna inanarak sosyalleşiriz. Bir insanın farklı düşünceleri ve duyguları olsa da hepsinin tek bir kişilikten kaynaklandığına inanırız. Hermann Hesse'in yakındığı gibi "kendiliği tek bir birim olarak değerlendirmenin bütün insanların doğuştan gelen ve zorunlu bir ihtiyacı gibi görünüyor. Bu yanılsama ne sıklıkta ve ne ciddiyetle parçalanırsa parçalansın her zaman kendini onarıyor" (Hesse, 1927/975). Sonuç olarak çoğu insanın kendine dair zayıf bir kendilik algısı vardır, çünkü deneyimledikleri aşırı düşüncelerin ve duyguların kim olduklarını belirlediğine inanırlar.
Amerika kapitalist bir topluluktur. Burada şirketler, şirketi ve şirketteki ilerlemelerini, ailelerinin çıkarlarının önüne koymaya istekli olan büyük bir orta seviyede çalışan havuzuna ihtiyaç duyar. Bu şirketler ayrıca ailelerinde eksik olan yakınlığı, satın alabilecekleri pahalı mallardan elde edebileceklerine inanan milyonlarca tüketiciye de ihtiyaç duyar.
Sayfa 261Kitabı okudu
İç içe geçmiş ilişkilerdeki insanlar neredeyse birbirlerinin duygularını hissettiklerini ifade ederler, birbirleri adına konuşup birbirlerini korurlar ve birbirlerinin duygularına aşırı tepki verirler. Birbirlerinden ayrışmada ya da farklılaşmada zorluk çekerler.
Sayfa 209Kitabı okudu
Kutuplaşmış ilişkilerde her birey, diğerine karşı olarak veya diğeriyle rekabet yüzünden kendi uyumlu pozisyonundan çıkıp katı, aşırı pozisyona geçer. Kutuplaşmış üyeler arasında katı sınırlar oluşurken, birbirine bakım verme ve iletişim azalır.
Sayfa 204Kitabı okudu
Reklam
Gergin ebeveyn-çocuk ilişkileri geride yetersizlik, değersizlik ve öfke yükleri bırakır. Ebeveynler birbiriyle fazla kutuplaşmış olduğunda ya da bir nedenle liderliklerinden vazgeçmek zorunda kaldıklarında, çocuklara bir ebeveyni koruma veya ailenin sorumluluğunu alma gibi yükler kalır.
Sayfa 197Kitabı okudu
“Şeytanı bahçenizden çıkarabilirsiniz, ama oğlunuzun bahçesinde yeniden bulursunuz.” Çocuklarımızda, bize baskı yapan ve şeytan gibi gördüğümüz yüklü yanlarımızı üretiyoruz.
Sayfa 197Kitabı okudu
İnsanlar iyileşmek için artık başkalarının hareketlerine bağımlı olmadıklarını öğrendiklerinde güçlenirler.
Sayfa 152Kitabı okudu
Herkesin böyle çocuksu yanları vardır. Bununla birlikte pek çok danışanda bu yanlar (diğer insanlara benzer şekilde) kendileriyle ilgili aşırı fikirlerle yüklüdür ve danışanın geçmişindeki aşırı bir noktada saplanıp kalmıştır.
Sayfa 141Kitabı okudu
Hemen her danışanın genç, çocuksu yanları vardır (iç-görü kullanıldığında bunlar genellikle farklı yaşlardaki çocuklar olarak görünürler). Bu yanlar üzgünken şu duyguların bir kombinasyonunu hissederler: ihmal edilmiş, terk edilmiş, muhtaç, yalnız, çaresiz, umutsuz, aciz, mahçup, suçlu, değersiz, sevilmeyen, korkmuş, içi boş. Küçük yanlar ayrıca danışana keskin bir acı, titreme ve huzursuzluk, yoğun bir açlık veya iştah kaybı gibi bir sürü fizyolojik rahatsızlık da verebilirler.
Sayfa 141Kitabı okudu
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.