İçsel Çatışmalarımız
Karen Horneyİçsel Çatışmalarımız Sözleri ve Alıntıları
İçsel Çatışmalarımız sözleri ve alıntılarını, İçsel Çatışmalarımız kitap alıntılarını, İçsel Çatışmalarımız en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"... ona iki uç arasında gidip geldiğini göstermemiz gerekir: Söz gelimi, kendisine bazen çok katı bazense fazla hoşgörülü davrandığını; ..."
Sayfa 168
"Karar verilmesi gereken, hastanın bir tavır ve davranışının kendi gelişimi ve insanlarla ilişkileri üzerinde zararlı sonuçlan olup olmadığıdır. Eğer öyleyse, bu yanlıştır ve bununla uğraşılması gerekir."
Sayfa 135
"İlk önce başkalarıyla olan ilişkimizde ortaya çıkan bir çatışmanın, zamanla tüm kişiliğimizi etkilemesi rastlantısal değildir."
Sayfa 36
Neyse ki analiz içsel çatışmaları çözmenin tek yolu değil. Hayatın kendisi hala çok etkili bir terapist. Bununla beraber hayatın sonucu olan terapi kişinin kontrolünde değildir. Ne zorluklar ne dostluklar ne de dini deneyimler söz konusu bireyin ihtiyaçlarını karşılamak için ayarlanabilir.
Kierkegaard'ın da söylediği gibi: "Umutsuz durumuna rağmen.. Yine de.. Kusursuz bir biçimde yaşamayı, deyim yerindeyse bir erkek olmayı, kendini fani şeylerle meşgul etmeyi, evlenmeyi, çocuklarının babası olmayı, onur ve saygınlık kazanmayı başarabilir -ve belki de kimse onun aslında daha derinde bir yerde bir kendilikten yoksun olduğunun fark etmez. Böyle bir şey için dünyada hiç kimse fazla gürültü patırtı yapmaz; çünkü bir kendiliğe sahip olmak, insanın diğerlerine gösterebileceği en tehlikeli şeydir. Kişinin kendiliğini yitirmesi, sanki hiçbir şey olmamış gibi sessiz sedasız geçiştirilebilir; oysa bir kolun, bir bacağın, beş dolarlık bir banknotun, bir eşin kaybını gözlerden saklamak mümkün değildir.
Keşiş: Bir arslan rakibini ele geçirdiğinde -ki bu ister bir leopar ister bir fil olsun, gücünü sonuna kadar kullanır- lütfen bana bu gücün ne olduğunu söyleyin?
Usta: Samimiyetin gücü. (Yani, tam olarak dürüstlüğün gücü.) Samimiyet yani dürüstlük, "kişinin tüm varlığını ortaya koyması", yani teknik olarak "tüm varlığının harekete geçmesi"... Hiçbir şeyin saklanmaması, her şeyin açıkça dile getirilmesi, hiçbir şeyin boşa gitmemesi. Böyle yaşayan biri, altın yeleli bir arslan gibidir ; erkin, samimiyetin, adanmışlığın sembolü, kutsal insandır.*
*D. T. Suzuki, Zen Budizmi ve Japon Kültürüne Etkileri
umutsuzluk
Gelmiş geçmiş bütün felsefeciler insanın kendisi olmasının çok önemli olduğundan ve ona yaklaşamamasından duyduğu keder üzerinde durmuştur. Bu, Zen Budist yazılarının da ana temasıdır.
Sayfa 140 - sel yayıncılıkKitabı okudu
Nevrotik kişi istismar edildiğini hissetmek ister, tasalanmak ister, cezalandırılma ihtiyacı duyar. Nevrotik, aslında farkında olduğundan daha fazla acı çekiyor oldugunun bilincinde değildir, ancak iyileştikten sonra çektiği acının boyutuna dair fikir sahibi olur.Kendi isteklerinden tümüyle bağımsız olduğunu da kavrayamaz.
Umutsuzluk, çözümlenmemiş çatışmaların nihai sonucudur; bu duygunun en derininde kişinin kendi içinde bölünmüş olmaktan ve hiçbir zaman içten olamamaktan dolayı duyduğu keder vardır.
Sadistik kişi diğerlerindeki kusurları görme, zayıflıkları keşfetme ve onlara işaret etme konusunda olağanüstü bir keskinliğe sahiptir. Diğerlerinin hangi noktalarda hassas olduğunu ve kırılabileceğini sezgisel olarak bilir. Ve sezgisinin acımasızca aşağılayıcı bir eleştirici için kullanma eğilimindedir. Bu durumu dürüstlük ya da yardımcı olma isteği olarak rasyonalize edebilir.