Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kaderin Ağlarının Örüşü A. Menderes - F. R. Zorlu - H. Polatkan'ın İdamları

İdamların İçyüzü

Süleyman Kocabaş

İdamların İçyüzü Gönderileri

İdamların İçyüzü kitaplarını, İdamların İçyüzü sözleri ve alıntılarını, İdamların İçyüzü yazarlarını, İdamların İçyüzü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“…Bayar’ın “Harp Okulunu tenkil etmeli” şeklinde görüş belirtmesinin “Harp Okulunu İmha etmeké e yorumlanıp, darbeden sonra bunun “Yalan Furyası”ndan olarak yoğun propogandasının yapılması da subayların Bayar’ı kendilerine düşmanlık sebebiyle “bir numaralı hedefleri” haline getirmiş, bu sebepten bu ona MBK’nin “Askere düşmanlık sebebiyle idam edilecekler kontenjanı”na alınmasına sebep olmuştu.” S: 17 Harp Okulu Komutanı Sıtkı Ulay ve Haydar Tunçkanat, tutklu DP’lileri kurşuna dizmek istemişler fakat engellenmişlerdir. Başbakan olması sebebiyle Menderes’in, İnönü ile olan ihtilaf ve çekişmeleri daha kırıcı ve yıkıcı olmuştur. İnönü ile mücadele eden Menderes’in MBK’nin İdam Edilecekler Kontenjanının başında bulunmaması mümkün değildi. S: 17
Sayfa 17 - Mutlu Basım YayınKitabı okudu
İdamların gizli sebepleri başlığı altında; Cumhurbaşkanı Bayar ile İnönü arasındaki ebedi düşmanlıktan bahsediliyor. İkisi de Atatürk devrimlerine bağlı kimseler olmasına karşın, aralarındaki ülke yönetimi ile ilgili metot farkı, makam paylaşmak ve şahsi kinden meydana gelen ihtilaflar. İnönü ve ekibi; ‘Seçkinci-Devletçi-Devrimci’ iken; Bayar ve ekibi ise; ‘liberal-Evrimci-Muhafazakâr anlayışta idiler. İnönü; Bayar’ın başkanı olduğu Demokrat Partinin üst üste üç seçim zaferi kazanmasını hazmedemeyip DP’ye yönelik ‘kırıcı ve yıkıcı muhalefet’ yapması ve darbeden sonra DP’lileri âdeta CHP adına yargılamak, İnönü ile çekişmeleri olan sanıkları ‘İnönü adına yargılamak ağır basınca’ İnönü ile “baş ihtilafçı” olan Bayar’ın idama mahkûm edilmemesi mümkün değildi. S:16
Sayfa 16 - Mutlu Basım YayınKitabı okudu
Reklam
İhtilalin takriben beşinci ayında bir gün Mucip Ataklı, Emanullah Çelebi, Fazıl Akkoyunlu ve Dündar Taşer’in olduğu bir ortamda Mucip Ataklı birden bire; ‘İnfazları nasıl yapacağız?’ diye ortaya bir soru atıyor. Dündar Taşer; ‘ o nasıl söz? Henüz muhakeme edilmeyip, haklarında karar verilmeyen insanlar hakkında nasıl böyle konuşabiliyorsunuz? Hem ölüm cezaları verileceğini nereden biliyorsunuz?’ diyor. Bunun üzerine Ataklı; ‘verirler, verirler. Buna karşı gelecek olanın alnının ortasına tabancanın namlusunu dayarım’ diyor. S:14
Sayfa 14 - Mutlu Basım YayınKitabı okudu
İnfazları İmralı Adası’nda yapılacağı için idam edileceklere, 80 mezar kazılması istenmiş, İstanbul Savcılığından 5 cellat ve 5 adet de idam sehpası talep edilmişti. Elde kadrolu tek cellat olduğu için İstanbul Savcısı “ben bu kadar celladı nerden bulacağım” diye sızlanmış. İmralı Cezaevi Müdürü Ahmet Acarol; “Bu emri 3 ay önce(Haziran 1961’de) yerine getirdik. Zeytin ağacı dikeceğiz diye 80 mezar kazdık” der.
Sayfa 14 - Mutlu Basım YayınKitabı okudu
27 Mayısı facia haline getiren mahkeme safhası olmuştur. İhtilalin meşruiyetini ortaya koymak için suçlular ihdas edilmek ve bunlara mutlaka ceza verilmek istenmiştir. MBK Üyesi Suphi Gürsoytrak, 30-40 subayın önünde; “En az 50-60 kişiyi asmaz isek, ihtilalin meşruiyeti sarsılır” demiştir. Yine komite üyelerinden Mucip Ataklı; idam sayısının 50’den az olmamasının icap ettiğini söylemiştir. (Gazeteci Can Ataklı’nın Amcası) Bu ikisi, Mahkeme başkanı Salim Başol’u öğle yemeğine çağırarak; “Reis Bey, kararlarda 60’dan aşağı idam kararı verirseniz, biz, yani Milli Birlik Komitesi gayri meşru oluruz. Yani 59 kişi bizi meşru kılmaz…” s: 13
Sayfa 13 - Mutlu Basım YayınKitabı okudu
Yassıada Mahkemesi Kararları 15 Eylül 1961’de açıklandı. TCK 146/1 Anayasayı ihlal ve 188. Madde şiddet kullanmaktan İdam cezası verilen 14 kişi şunlardı: Celal Bayar, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan, Refik Koraltan, Agâh Erozan, İbrahim Kirazoğlu, Hamdi Sançar, Nusret Kirişçioğlu, Bahadır Dülger, Emin Kalafat, Baha Akşit, Osman Kavrakoğlu, Zeki Erataman. Ayrıca 31 kişiye daha idam cezası verilmiş, TCK 59’ a göre müebbet hapse çevrilmişti. Bayar, Menderes, Zorlu ve Polatkan’ın idamları Yüksek Adalet Divanı üyelerinin oy birliği ile diğerlerinin kararları da oy çokluğu ile alınmıştı. S: 10-11
Sayfa 10 - Mutlu Basım YayınKitabı okudu
Reklam
“Tarihimizde, Osmanlı döneminden Cumhuriyet dönemine çok sayıda “siyasi idam” olayları yaşanmış, bunlar içinde gündemi en çok meşgul eden ve tartışılan 27 Mayıs 1960 darbesi eski başbakanlardan Adnan Menderes, eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve eski Maliya Bakanı Hasan Polatkan’ın idamlar olmuştur. … haksız yere yapılan 27 Mayıs darbesi, kendisinden sonraki haksız yere yapılacak darbeler geleneğinin de bir başlangıcı olmuş, özellikle Türkiye’nin yönetimine 125 yıllık bir gelenekle hâkim olan “Seçkinci – Devletçi – Devrimci” yönetim kadrolarının “asker ortakları” na inhisar eden darbelerde, askerlerin hiçbir zaman geçerli olmayacak olan “Biz ülkeyi sivillerden daha iyi idare ederiz” mantığı bütün darbelerin ana sebebi olmuştur.” S: 5-6
Sayfa 5 - Mutlu Basım YayınKitabı okudu
"Zorlu, ölüme gerçekten zorlu bir metanetle gitti. O kadar ki, hatta mahut gömleğin üzerine giydirilmesinden sonra, kendisine dini telkinde bulunan hocanın, Arapça kelimeleri telaffuzu da düştüğü hataları düzeltti. ... Beraberce sehpaya doğru yürüdük. Ne masaya ne de masa üzerindeki sandalyeye çıkarken yardım istemedi. Hatta, heyecandan eli titreyen cellada: 'Oğlum, ne titreyip duruyorsun? İlmik senin değil, benim boynuma geçecek' dedi. Sonra adeta kendisini uçsuz bucaksız bir boşluğa atar gibi: 'Allah memleketi korusun, haydi Allahaısmarladık!' dedikten sonra ayaklarının altındaki sandalyeyi itmek işini de kimseye bırakmadı. "
18 öğeden 11 ile 18 arasındakiler gösteriliyor.