Bilgi toprağı saçılmış tohum gibidir. Bilen konuşur, bilmeyen dinler. Kırk bilmeyenin içinden bir bilenin gönlünde tutar tohum. Zamanı gelince filizlenir fide olur, ağaç olur meyveye durur. Sonra o meyvelerden onlarca bilen yetişir. Sonra o onlardan yüzler, yüzlerden binler olur.