Monsenyör dört uşağının yardımı ile kakaousunu içtikten sonra oda kapılarının açılmasını emretti. Gururla şöyle bir dışarı çıktı. Aman o ne dalkavukluk, o ne yerleri öpme, o ne aşağılanma! Misafirlerin vücutları kadar ruhları da yerlerde sürünüyordu adete.