Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İki Şehrin Hikayesi

Charles Dickens

En Eski İki Şehrin Hikayesi Gönderileri

En Eski İki Şehrin Hikayesi kitaplarını, en eski İki Şehrin Hikayesi sözleri ve alıntılarını, en eski İki Şehrin Hikayesi yazarlarını, en eski İki Şehrin Hikayesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
497 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Açıkçası kitabın başlarında beni o kadar bağlamayacağını hissetmiş ya da düşünmüştüm, fakat daha sonra -yarısından sonra- kitap fazlasıyla hız ve heyecan kazandı Fransız devrimi sonuçta... Kitabı okurken yazarın dilini yine başta sevmesem de -belki alışamadığımdandır- yine de okumasının rahat olduğunu söyleyebilirim tabii ben ithaki yayınlarından okudum, her ne kadar burada basımı bulamamış olsam da. Yazar kitapta çokça betimleme yapmış sokaktaki insanların seslerini leşe üşüşen sineklerin sesine benzetmesi özellikle hoşuma gitmişti çünkü tam filmde kullanmalık bir benzerlik diye düşünmüştüm. Ben böyle kitaplarda yani klasiklerde karakterlerin aşırı erdemli olmasını ve nazik olmasını itici bulsam da karakterler etkileyiciydi. Dediğim gibi kitabın başlarını sıkılmadan okursanız kitap çok daha güzelleşiyor ve canlanıyor, olaylar güzel örülmüş. Ha bir de benim okurken en çok zorlandığım şeylerden birisi de KARAKTERLER. O kadar çok karakter var ve yazar hepsini de kullanmış neredeyse, başta ismi geçen bir karakter kitabın sonlarında ortaya çıkabiliyor "Bu adam kimdi yaa" diye ortada kalmak istemiyorsanız her gördüğünüz karakterin ismini ve bi kaç özelliğini not etmenizi tavsiye ederim ki okumanızda eksiklikler olmasın. Son olarak: Yarım bırakmayın.
İki Şehrin Hikayesi
İki Şehrin HikayesiCharles Dickens · Alfa Yayıncılık · 201958,8bin okunma
Reklam
İnsanlar bazen karşılarındakine kalben uzak oldukları için anlamakta güçlük çekerler.
"Çeşmenin suyu aktı, o hızlı ırmak aktı, gün akşama aktı, kentteki hayat da ölüme aktı, çünkü kurala göre zaman kimseyi beklemezdi. Fareler yine karanlık deliklerinde, birbirlerine iyice sokulmuş uyuyorlardı."
Alfa yayınlarıKitabı okudu
"İnsanın konuşması neyse kendisi de odur bence."
Sayfa 215 - Alfa yayınlarıKitabı okudu
Her insanın bir başkası için derin bir gizlilik, esrar taşıyor oluşu üzerinde düşünülecek hayret verici bir konudur. Geceleyin büyük bir kente girdiğim zaman karanlıkta kümelenmiş evlerden her birinin sırrını içinde sakladığını düşünürüm. Her evin her bir odası da kendi sırrını gizler, oralarda yaşayan yüz binlerce göğüste çarpan her kalbin de kendine en yakın olan kalpten bile gizlediği bir sır vardır. Bunlarda kötü bir anlam, ölümün kendisi bile bulunabilir.
Reklam
“Çeşmenin suyu aktı, o hızla ırmak aktı, gün akşama aktı, kentteki hayat da ölüme aktı, çünkü kurala göre zaman hiç kimseyi beklemezdi.”
Ona karşı çok anlayışlı davranmanı, kusurlarını hoş görmeni istiyorum. Onun kalbinde derin, hem de pek derin yaralar olduğunu, kalbinin bunları pek seyrek açığa vurduğunu sanıyorum. Kalbinin kanadığını da gördüm ben onun.
Biz mutluluğumuzda ne kadar güçlüyüz, o üzüntülerinde ne kadar zayıf! Bunu unutma.
Gün biterken Bay lorry’yi de bitirmiş tüketmiş gibiydi.
Reklam
“ Yakında onu bu insanların insafından kurtaracağız,yavrum. Onu pencereye tırmanırken bıraktım, sana da bunu söylemeye geldim. Burada seni görecek kimse yok. Eline bir Öpücük kondurup o en yüksek dama doğru uzatabilirsin.” “Dediğini yapıyorum , Babacığım. Öpücüğümle birlikte ruhumu da ona gönderiyorum.”
Büyük kardeşe baktım, onunda bu güzel oğlana, hayatı yavaş yavaş sönmekte olan bu zavallı yaratığa yaralı bir kuş ya da bir tavşanmış gibi baktığını gördüm; onun bir insan olduğunu hiç hesaba katmıyor gibiydi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.