Askeri konulardan habersiz askerler, gemiler hakkında hiçbir şey bilmeyen denizciler, işlerin nasıl yürüdüğünü umursamayan devlet memurları, şehvetli bakışları, gevşek çeneleri ve garip hayatlarıyla bu hayatın en kötüsü olan din adamları; bunların hiçbiri bulundukları yerlere ve sahip oldukları unvanlara layık değildi ama layıkmış gibi davranırlardı.