Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İkili Anlaşmaların İçyüzü

Haydar Tunçkanat

Öne Çıkan İkili Anlaşmaların İçyüzü Gönderileri

Öne Çıkan İkili Anlaşmaların İçyüzü kitaplarını, öne çıkan İkili Anlaşmaların İçyüzü sözleri ve alıntılarını, öne çıkan İkili Anlaşmaların İçyüzü yazarlarını, öne çıkan İkili Anlaşmaların İçyüzü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Çağlayangil, yüksek rütbeli subayı mutad nezaketiyle karşıladıktan sonra tepeden inme şu soruyu yöneltti: “Paşam sen niye Amerikan düşmanısın? “Bu tepeden inme soruya Genelkurmay temsilcisinin cevabi açık ve kesin oldu: “Ben, Genelkurmay temsilcisiyim. Sorunuzu kendi adıma değil, Genelkurmay adına cevaplandıracağım. Biliniz ki Türk Ordusu, Türk Genelkurmayı, Amerikan düşmanı değildir. Kıbrıs tutumunda kendi açısından haklı bile olsa ABD’nin yaptığı dostluğa sığmaz. Ama bir millet, her şeyden önce kendi kendinin dostu olmalıdır. "
Sayfa 226Kitabı okudu
Bu dünyada nurlu ufuklar, öbür dünyada cennet vaatleriyle avutularak içten ve dıştan sömürülen yoksul insanlarla dolu garip bir ülkedir Türkiye. Fakat bu talihsiz ulusun kaderi bu değildir ve bu böyle devam edemez.
Sayfa 41 - Alaca yayınları
Reklam
Ortadoğuda komünizm tehlikesini önlemek amacıyla kurulduğu ilan edilen Bağdat Paktı, Mısır, Suriye ve daha sonra da Irakın sola kaymasına ve bölgede Sovyet nüfuzunun artmasına yardımcı olmuştur. Bu pakt yüzünden Türkiye bir yabancı devletin teşvikiyle 1957 sonbaharında Suriyeye silahlı bir müdahale için hazırlık yapmışsa da son anda bundan vazgeçilmiştir. Bu müdahalenin bölgede bilhassa Türk toprakları üzerinde Rus ve Amerikanın da müdahalelerine davet edeceğinden Türkiye, kendisi için kötü sonuçlar verebilecek bir felaketin eşiğinden kıl payı dönmüştür.
Sayfa 123Kitabı okudu
Bağımsız bir ülkede dost dahi olsa başka bir ulusun askerlerinin bulunmasının büyük mahzurları vardır. Hele bu askerler, kendisini dünyanın jandarmalığını yapmakla görevli sayan ve Rusya ile barış içinde birlikte yaşama ilkesiyle aralarında savaş yapmamayı kabul ettikleri halde Türkiye'yi komünizme karşı korumak için Türkiye'de bulunduğunu iddia eden bir devlete mensup olursa karşılaşılacak problemler de büyük ve çözülmeleri de o ölçüde zor olacaktır.
Sayfa 238Kitabı okudu
1945 ile 23 Haziran 1954'e kadar 9 yılı aşan devreyi Amerikalılar, Türkiye'de araştırma, bilgi toplama, deneme, örgütleme ve yerleşmeyi de içine alan geniş bir hazırlık devresi olarak kullanmışlardır. 1954 yılı başında hazırlıklar tamamlanmış ve planin uygulanması için şartları ve ortamı elverişli bulan Amerikalılar, hemen uygulamaya geçmişlerdir. Bu bölümde vermiş olduğumuz anlaşmaların 23 Haziran 1954 tarihini taşıması bir tesadüf değildir. Türkiye’yi her yönden Amerika’nın kontrol ve sömürüsü altına koymak için hazırlanmış olan planların ikili anlaşmalar biçiminde uygulamaya konulduğu bir tarihtir. 23 Haziran 1954 tarihi, Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcıdır. Türk Hükümeti, ekonominin 1954 yılı sonlarında karşılaşmaya başladığı güçlüklerden kurtulma ümidini enflasyonist bir para politikasıyla Amerikan yardımına bağlamıştı. 1954 başlarında artan sıkıntılar karşısında hükümet, Amerika ile birbiri ardına çok ağır şartları olan ikili anlaşmaları imzalayarak Türkiye'yi Amerika’nın bir sömürgesi haline getirmekte bir sakınca görmemiştir. Amerikalılar verdikleri borç ve kredilerle Amerika'dan alınacak her türlü malzemelerle, bunlar için yapılacak hizmetleri, kendi kanunlarına göre vergilendirdikleri halde Türkiye'de yürürlükte olan vergi ve gümrük kanunlarından kendilerinin muaf tutulmalarını bu anlaşma ile kabul ettirmiş olmaları, Amerikan çıkarları için bir başarı ve Türkiye açısından bir yenilgi ve teslimiyettir.
Sayfa 220Kitabı okudu
Türkiye'nin NATO'ya kabul edilmesinden sonra (13 Şubat 1952) Türkiye'de kurulan Amerika Birleşik Devletleri'ne ait üs ve tesisler, NATO Antlaşmasının 3. maddesi uyarınca yapılmış ikili anlaşmalara dayandırılmıştır. İkili anlaşmalara göre Türk toprakları üzerinde kurulan üs ve tesisler, Amerikalılar tarafından işgal edilerek yönetilir.
Sayfa 148Kitabı okudu
Reklam
Kendi öz ürünümüz zeytinyağının sabun yapımında kullanılmasını bir kararnameyle yasaklayarak onun yerine Amerika'dan satın alınan domuz karışımı don yağının kullanılması mecburiyetini getiren DP Hükümeti, Amerika'ya pazar olma uğruna Türk zeytinyağı üreticilerini de açlığa ve yoksulluğa mahkûm ediyordu. Türkiye'de pazarı olmayan Amerikan don ve soya yağlarına pazar açmakla hükümet Türkiye'nin ve Türk halkının çıkarlarına aykırı olan bu anlaşmanın uygulanmasına geçiyordu. Zengin Amerikan çiftçisinin daha zenginleşmesi için Türkiye'nin de sömürülmesi zorunluydu ve bunun için de yoksul Türk çiftçisi, zeytincisi kendi hükümeti eliyle yoksulluğa itiliyordu.
Kendi öz ürünümüz zeyinyağından sabun yapımında kullanılmasını bir kararnameyle yasaklayarak onun yerine Amerika'dan satın alınan domuz karışımı don yağının kullanılması mecburiyetini getiren DP Hükümeti, Amerika'ya pazar olma uğruna Türk zeytinyağı üreticilerini de açlığa ve yoksulluğa mahkum ediyordu.
Türk halkının çıkarları yerine Amerika'nın Türkiye'deki pazarlarını genişletme ve geliştirme politikasını bu anlaşmayla kayıtsız şartsız kabul eden bir iktidar -Demokrat Parti-, Türk tarımını ve Türk üreticisini Amerikan çiftçisinin refahı uğruna bir çıkmaza ve felakete sürüklüyordu.
Sayfa 52
268 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
en büyük düşmanımız yine biziz
Kitabı okuyunca yapılan anlaşmaları görünce,insan ister istemez şöyle düşünüyor;bizim en büyük düşmanımız yine biziz.Kendi kendine itdiğin âdem Bir yere gelse idemez âlem *** Adlî (II. Bâyezid Han) *** Bir insanın kendi kendine yaptığını (iyilik veya kötülük), bütün insanlar bir araya gelse ona yapamazlar. "Biz Amerika olarak neden güçlüyüz, biliyor musunuz?" ABD eski Dışişleri Bakanı, "çünkü..." der; "bizler Amerika olarak içimizdeki vatan hainlerini çabuk öldürürüz. Dünyanın birçok memleketinde vatan hainlerini ise kahraman yapar, ülkelerinde önemli yerlere getiririz." Evet Henry kissenger'ın dediği gibi ülkemiz'deki vatan hainlerini kahraman yaptılar.
İkili Anlaşmaların İçyüzü
İkili Anlaşmaların İçyüzüHaydar Tunçkanat · Alaca Yayınları · 201887 okunma
Reklam
268 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bağımsızlık mı? O da ne?
Özellikle son dönemde yapılan atılımlar,konuşmalar,ifadeler ve fikirler herkesi aynı kapıya çıkarıyor “Millileşme”.Görüyoruz ki devrimizin en önemli unsuru milli araba,milli savunma sanayi,milli olan her şey.Bağımsızlık yolunda milli olmayan bir ordunun, milli olmayan bir savunma sanayinin nelere mâl olduğunu,güçlü devletlerin istediği her şeyi bağımlı olan devletlere nasıl yaptırabildiğini hem büyüklerimiz hem bizler gördük ve yaşadık.Bu kitap bağımsız bir devlet olan Atatürk Türkiye’sinin,1945’lerden başlayarak yapılan ikili anlaşmalar ile nasıl bağımlı bir hale getirildiğini anlatan harika bir eser.Ordumuz hükümet eliyle nasıl pasifleştirilmiş, iktisadi olarak ülkemiz ABD’ye nasıl bağımlı hale getirilmiş diye soranların cevabını bulabileceği,kanıtlarıyla birlikte özenle hazırlanmış bir kitap.Atatürk’ten sonraki hükümetlerin hepsinin vebalini taşıdığı bu özgürsüzleştirme işlemini okudukça üzüldüm ve büyüklerimizin vatana ihanet derecesinde aldığı kararları fark ettikçe bu ülkeye karşı umutlarım azaldı.Ancak yazar şunu söylüyor bize “Bu anlattıklarımın hiçbiri 19 Mayıs’ta Ata’mızın çizdiği Türkiye’nin durumundan daha kötü değil”.Memleketin eski öz evlatlarının yaptığı hatalar yüzünden bugün memleketin yeni öz evlatları sıkıntılar çekip,kahrolmaktadır.Şunu unutmayalım ki arkadaşlar bugün bizim yapacağımız hatalar memleketin gelecek öz evlatlarını kahredecektir.Memleketi kurtarmak hem kendimiz hem geleceğimiz açısından çok mühimdir ve bunun yegane yoluda okumak,düşünmek ve anlamaktır. İyi okumalar.
İkili Anlaşmaların İçyüzü
İkili Anlaşmaların İçyüzüHaydar Tunçkanat · Alaca Yayınları · 201887 okunma
Milli irade ile iş başına gelerek Türk ulusu adına iş gören hükümetler, Türk ulusunun çıkarlarını, bağımsızlığını korumakla görevlidir.
Sayfa 110Kitabı okudu
Türk Hükümeti, ekonominin 1954 yılı sonlarında karşılaşmaya başladığı güçlüklerden kurtulma ümidini enflasyonist bir para politikasıyla Amerikan yardımına bağlamıştı. 1954 başlarında artan sıkıntılar karşısında hükümet, Amerika ile birbiri ardına çok ağır şartlar olan ikili anlaşmaları imzalayarak Türkiye'yi Amerika'nın bir sömürgesi haline getirmekte bir sakınca görmemiştir.
Sayfa 220Kitabı okudu
Hindistan'ın, Pakistan'a saldırdığı 6 Eylül 1966'da başlayan savaşta, bu İşbirliği Anlaşması'nın dolaysız saldırılara karşı da işlemediği ortaya çıkmış oldu. Pakistan'ın yardım çağrısına CENTO üyesi Türkiye ve İran, sadece ilaç, doktor ve hastabakıcı göndermekle cevap vermişler. İngiltere ve Amerika ise çağrıyı cevapsız bırakmışlardır. Bu anlaşma, Ortadoğu'da İngiliz ve Amerikan çıkarlarını korumak amacıyla onlarla işbirliğinde bulunan ülkelerdeki hükümetleri iktidarda tutmak amacını gütmektedir. Eisenhower Doktrini'nin de amacı budur.
Sayfa 135Kitabı okudu
Görülüyor ki sistemli çalışan ve çok hesaplı hareket eden Amerika, elden çıkaracağı her şeyden ne yolda ve nasıl kendisi için en çok yarar sağlayabileceğini, kanunlarla tespit etmekte ve bunu yapacağı ikili anlaşmalarla temel olarak uygulamaya geçmektedir. Buna karşılık TC Hükümeti kendi üreticisinin çıkarlarını korumak şöyle dursun Türk ulusunun tüm çıkarlarını dahi düşünmeksizin Amerika’nın, yoksul Türk halkının sırtından daha fazla kazanması için onlara gümrük ve vergi muafiyetleri tanıyan kanunlar çıkararak yardımcı olmaktadır. Zengin ve kalkınmış Amerika ile yoksul ve kalkınmamış Türkiye arasında ulusal çıkarların korunması bakımından ne kadar büyük gelişmeler olduğu açıkça görülmektedir.
137 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.