Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İktisat Tarihi

Tevfik Güran

İktisat Tarihi Sözleri ve Alıntıları

İktisat Tarihi sözleri ve alıntılarını, İktisat Tarihi kitap alıntılarını, İktisat Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1. Dünya Savaşı’nın Ekonomik Sonuçları
Savaş 10 milyon askerin ölümüne, 20 milyonun yaralanmasına neden oldu. Sivil ölümler 10 milyonu bulurken, 20 milyon insan da açlık ve hastalıkların kurbanı oldu. Savaş için yapılan askeri harcamalar 1914 yılı satın alma gücüyle 180-230 milyar dolar arasındaydı. Savaşın dolaylı maliyeti yani evlere, sınai tesislere, madenlere, hayvanlara, tarım araçlarına, taşıma ve haberleşme sistemlerine verdiği zarar ise 150 milyar dolardan fazlaydı. Savaşın maliyetiyle ilgili bu eksik tahminlere sanayide işgücü ve hammadde yetersizliğinin, sınai tesislerin bakımsızlık ve yenilenmeme nedeniyle aşırı aşınmasının ve tarımda gübre ve çekim hayvanı eksikliğinin yol açtığı zararlar da dahil değildir.
Sayfa 245 - Der Yayınları, 2017Kitabı okudu
Gözlük
14. yüzyılda bir İtalyan icadı olan gözlük imaline başlandı.
Sayfa 149 - Der YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çinliler ve Barut
Çinliler barutu 11. yüzyılda biliyorlardı. Çin yönetimleri dış istilalardan çok iç isyanlardan korktuklarından baruttan silah olarak yararlanmayı düşünmediler.
Sayfa 55 - Der YayınlarıKitabı okudu
Emeğin Altın Çağı
... 1000 yıllarından itibaren giderek düşmüş olan reel ücretler, 1350’lerden sonra emeğin kıt bir faktör haline gelmesi sonucu bu tarihten itibaren sürekli yükseldi. 15. yüzyıl ortalarında ücretlerin satın alma gücü1350 yılı öncesindeki düzeyinin iki katına çıktı. Bu nedenle Geç Orta Çağ dönemi ‘emeğin altın çağı’ olarak nitelendirilmiştir.
Sayfa 82 - Der YayınlarıKitabı okudu
Küreselleşme
Küreselleşme yalnızca ekonomik bir olgu da değildir: İletişim, politika ve kültür alanlarında sınırlar ötesi bağlar kurmaktır.
Sayfa 240 - Der Yayınları, 2017Kitabı okudu
Avcılık ve Toplayıcılık
İnsan avcılık ve toplayıcılıkla beslendiği sürece dünya nüfusunun ulaşabileceği en üst sınır 20 milyon olarak tahmin edilmiştir.
Sayfa 10 - Der YayınlarıKitabı okudu
Reklam
10.y.y. Avrupa
Bugünün toplumları için kullandığımız gelişmişlik ve geri kalmışlık ölçüsüyle dünyaya bakacak olursak, zamanın başlıca uygarlık merkezleriyle karşılaştırıldığında 10. yüzyılın başlarındaki Avrupa gelişmemiş bir bölgeydi. Bizans, Arap ve Çin toplumları ise o dönemin ölçülerine göre dünyanın gelişmiş toplumlarıydı. Araplar M.S. 700-1000 yılları arasında coğrafi bilgilerin önemli ölçüde geliştirdikleri halde, Avrupa onların pek ilgilerini çekmedi. Arapların bu kayıtsızlıkları düşmanca bir tutum takınmalarından değil, Avrupa’nın ilgi çekecek çok az şeye sahip olmasından kaynaklanıyordu. Buna karşılık Marco Polo’nun Çin’e yaptığı seyahatin anıları, daha gelişmiş bir topluma duyulan hayranlık hislerinin ifadeleriyle doluydu.
Sayfa 65 - Der YayınlarıKitabı okudu
Roma Teknik ve Teknolojik Gelişim
Roma dünyası, insan faaliyetinin diğer alanlarında oldukça başarılı olmasına rağmen, teknolojik değişim konusunda hareketsiz kalmıştı. Bu teknolojik kısırlık, İlk Çağ uygarlıklarının kültürel parlaklığıyla tam bir çelişki teşkil etmektedir. Bu konuda enterasan bir örnek su değirmenleridir. Romalılar, su değirmenlerinden haberdar olmalarına rağmen çok az su değirmeni inşa ettiler; bunun yerine köle ve hayvan gücüne dayalı değirmenleri daha yaygın olarak kullandılar. Romalıların teknolojik gelişmeye daha fazla katkı yapmamalarının nedeni akli yetersizlikleri değildi. Önceki toplumlardan daha fazla demirden ve diğer madenlerden yararlanan Romalı mühendisler zekalarını işgücünden tasarruf sağlayacak makineler yerine yolların, su kemerlerinin ve büyük kubbeli binaların inşasında sergilediler...Teknolojik başarısızlığının önemli bir nedeni sosyo-ekonomik yapıyla ilgiliydi. Çoğu üretken faaliyetler, köleler ya da köleden farklı konumda olmayan insanlarca yapılıyordu. Sürekli ucuz köle arzı mümkün oldukça yeni üretim teknikleriyle işgücü maliyetini düşürmeye gerek duyulmuyordu... Roma gibi köleliğe dayalı bir toplumda büyük sanat ve edebiyat şaheserleri ve mimari yapılar ortaya konabilirdi, ancak ekonomik gelişme başarılamazdı.
Sayfa 30 - Der YayınlarıKitabı okudu
Muhasebe
Warner Sombart’ın kapitalist bir firmanın rasyonel yönetiminin temel koşulu olarak gördüğü çift girişli muhasebe sistemi başta olmak üzere bazı yeni muhasebe teknikleri ile çek, ciro ve sigortanın doğuşu bu gelişmelerden birkaçıdır.
Sayfa 59 - Der YayınlarıKitabı okudu
Deniz Kabuğu ve Takas
Doğu Afrika’da deniz kabuğu ticarette takas zorunluluğunu ortadan kaldırmak için para olarak kullanılıyordu.
Sayfa 120 - Der YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Faiz
Faiz yasağı yabancıları kapsamadığından Yahudiler ve Hristiyanlar İslam dünyasında para ve kredi işlemlerinde öne çıkmışlardır.
Sayfa 105 - Der YayınlarıKitabı okudu
Salgın Hastalık ve Hijyen
Uzun bir dönem Avrupa’da insanların en yaygın ölüm nedenlerinden biri de dolaşım sistemi enfeksiyonlarından kaynaklanan hastalıklardı. Mikropların en kolay yayılma alanları genel tuvaletlerdi. Yemekten önce ellerin yıkanması alışkanlığı yoktu. İnançların bir gereği olarak daha sık yıkanan Müslümanlar ve Yahudiler arasında hastalık ve ölüm oranlarının daha düşük olması bir tesadüf sonucu değildi. Salgın hastalıklarda aynı çevrede yaşadığı halde daha az Yahudi ölmesini, Hristiyanlar kullandıkları içme suyu kutularını Yahudilerin zehirlemiş olmasına bağlıyordu.
Sayfa 46 - Der YayınlarıKitabı okudu
Azalan Verim Olgusu
Üretim girdilerinden biri sabitken, diğer girdiler artırılırsa üretim giderek daha düşük oranlarda artar. Yani üretim girdilerinden biri sabitken, üretim genişledikçe artırılan girdi birimi başına ürün düşecektir. Toprak niteliği gereği arzı sabit olan temel bir üretim faktörüdür. Bu nedenle teknolojik bir değişim olmadıkça emek arzı artarken işgücü birimi başına üretim azalır. Sonuç olarak nüfus artarken kişi başına gelirler düşer. Bu yüzden nüfus artışı ve bunu izleyen azalan verim olgusu, geçmiş ekonomilerde büyümeyi sınırlayan temel bir faktör oldu.
Sayfa 34 - Der YayınlarıKitabı okudu
Roma Şehri
Şehirlerin çoğunluğu büyükçe köylerden ibaretti. Ortalama şehir büyüklüğü 6.000 kişiden fazla değildi. Yalnızca nüfusu muhtemelen 1 milyona ulaşan Roma şehri, dönemin şartlarına göre oldukça büyük bir şehirdi.
Sayfa 28 - Der YayınlarıKitabı okudu
Nüfus Artışı
Thomas Malthus uzun dönemde nüfusun kaynaklardan çok daha hızlı artacağını ve böylece bir kaynak yetersizliğinin kaçınılmaz olacağını ileri sürmüştür. Bu yaklaşım uzun süre ekonomik gelişme açısından nüfusun olumsuz bir faktör olarak değerlendirilmesine neden olmuştur. Malthus’ün açıklamasını tersine çeviren Ester Boserup’a göre nüfus artışı teknolojik değişimi uyararak kaynakların geliştirilmesini sağlar. Nüfus artışından kaynaklanan talep genişlemesi ve dolayısıyla ekonomik büyümeyi teşvik eder. Nüfus artışının ekonomi üzerindeki nihai etkisini, toplumun nüfus artışına cevap vermek şekli be kapasitesi belirleyecektir.
Sayfa 7 - Der YayınlarıKitabı okudu
71 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.