Yaşam ileriye bakmaktır.Sen görmeyecek olsan bile, ilerideki hayata bakmak,onu hazırlamak için çalışmaktır.İleri bakmak, ilerisi için çalışmak insanı insan yapan içgüdüdür.
Lukaşin rüyasında savaşı görüyordu. Dar bir siperde uzanmıştı, çevresinde bombalar patlıyordu. Her dehşetli vınlamada kendisini yere atıyor, yüzünü kuru, dikenli, zengin kokulu toprağa dayıyordu. Her seferinde, bu kez gittim diyerek kendisini ölmüş sayıyordu. Aniden önünde gevşek bir toprak yığınının kımıldadığını, kabardığını gördü. Sonra bir kafa çıkmaya başladı. Lukaşin öyle korkmuştu ki, ölümü düşünmeyi bile bırakmıştı.
"Hey! Syoma!" diyen bir kafa gördü karşısında, neşeyle ona göz kırpmıştı, "Ofiste çalışmaya ne zaman döneceksin?" diye sordu. Lukaşin bir çığlık atarak fırladı. Mariyka yanı başında durmuş korkuyla bakıyordu.
Savaş onu Ukrayna'ya sürükledi. Bölük komiseri olarak atandı. Görevlerini hep canla başla, sanki barış zamanındaymış gibi düzenli şekilde yerine getirdi. Ne var ki bu görevlerini uzun süre yapma şansı bulamadı. Kiev yakınlarında bir Alman mayınına basarak yaralandı. Yarasından başka, ciddi bir şoka girdi, iki ay görme ve işitme kaybı oldu. Kör,
“Seni buraya kadar neredeyse kollarımızda taşıdık canım,” dedi Listopad, eşinin arabadan inmesine yardım ederken.
Ç.N.: Listopad, Rusça ve diğer Slav dillerinde “düşen yaprak”, “yaprak dökümü” anlamlarına geliyor. Ayrıca Slav dillerinin çoğunda ekim ve kasım ayı anlamlarına da geliyor.