Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlhan Arsel'e Mektuplar

Turan Dursun

İlhan Arsel'e Mektuplar Gönderileri

İlhan Arsel'e Mektuplar kitaplarını, İlhan Arsel'e Mektuplar sözleri ve alıntılarını, İlhan Arsel'e Mektuplar yazarlarını, İlhan Arsel'e Mektuplar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sizinle birlikte olmak, bütünleşmek, birçok şeyi birlikte yapmak isterdim. Şimdiye dek bu olmadı. Atatürk'le de birlikte olmak isterdim. 11 Ocak 1988 (İstanbul)
Sayfa 7 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Laiklik kaldırılmış olsa başlarına neler gelebileceğini düşünmüyorlar. Bilmiyorlar ki, şeriat yalnızca bir "inanç işi" değildir; şeriat binlerce yıllık ilkelliklerin kaynağı olduğu gibi cinayetlerin, terörün, işkencenin de kaynağıdır. 15 Aralık 1988
Sayfa 42 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Türk Ceza Yasası'nın 163. maddesiyle ilgili bir tartışma var. Kendilerini "demokrat" ve "çağdaş" sanan kimileri de, şeriatçılara destek oluyor. SHP ve Genel Başkanı İnönü de bunlar arasında. 15 Aralık 1988
Sayfa 42 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Çok Çok Değerli, Sevgiliden de Sevgili Dostum İlhan Arsel, 21 Eylül 1988
Sayfa 37 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Herkesten daha iyi bilirsiniz: Işığın önemi karanlıkta belli olur. Bu karanlık ortamlarda, bir İlhan Arsel'in değeri öylesine kendini gösteriyor ki! Ülkemizde birkaç Arsel bulunsaydı durum başka olurdu. "Birkaç" değil, ikincisini bile bulamıyoruz İlhan Arsel'in! "Din" (özellikle "İslam") kaynaklı "iman"ın koşullandırdığı kafalar üretiliyor durmadan. "Karanlık" daha da koyulaşsın, kitleler daha da "sürü"leşsin diye ... Ve işte böyle bir ortamda, İlhan Arsel çıkıp topuna birden meydan okuyor ve karanlıkları depreme uğratıyor. Bunu görebilmiş olmak ne güzel! Hiçbir şeyle ölçülemeyecek bir coşku veriyor bana. 18 Nisan 1988
Sayfa 22 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
anlışlarını düzeltmeye çalıştığım kesimi vermek üzere karşıya gitmiştim. Dergi'de işi üstlenmiş olan kişi ( ... ) size mektup yazdığını söylüyor. Daha önce verdiklerimin hızla dizildiğini öğrendim. ( ... ) Bu kitap "yüzyılımızın kitabı" denecek değerde. 28 Mart 1988, İstanbul
Sayfa 18 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Arap Milliyetçiliği ve Türkler'i, gösterdiğiniz incelik yoluyla aldım. Bir kez daha etkilenerek, derin izler alarak ve sevinerek okudum. Sayfalarını belirttiğiniz kesimler üzerinde aynca durdum. Toplumun "ümmet"leşerek "sürü"leşmesinde çıkarları olanlarca yüzyıllar boyu sıkı sıkıya örtülegelen gerçekler, ışık kaynağı kaleminizle pek güzel aydınlığa kavuşuyor. 9 Şubat 1 988, İstanbul
Sayfa 11 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Bu arada kimi dergilere yazıyorum. Ad vermeden ya da takma adlarla... 11 Ocak 1988 (İstanbul)
Sayfa 9 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Bildiğiniz gibi Afet İnan, Atatürk'ün el yazılarındaki "Arap Peygamberi"ni (Medenî Bilgiler'de) "İslâm Peygamberi" yapmıştır. Ve bu sahteciliği görüp bilenler de, çoğunlukla bilgilerini kendilerine saklamışlardır. 11 Ocak 1988 (İstanbul)
Sayfa 8 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Siz çok yaşamalısınız İlhan Arsel! Genç Türkiye Cumhuriyeti'nin sonsuzca yaşaması için ulu kurucusunun eliyle yerleştirilen temel taşlarına sahip çıkmanın heykelleşmiş bir simgesi gibisiniz. Sizin başardığınızı, başarmaya çabaladıklarınızı, örgütler, kitleler, partiler bile başaramamıştır. "Devrimci" diye kendisini tanıtmış olan bir partinin başındakilerin karanlığa verdikleri ödünler unutulur mu? 11 Ocak 1988 (İstanbul)
Sayfa 7 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Belirtmeliyim ki, ben Arapçayı (özellikle klasik Arapçayı) iyi bilirim. İslam kaynaklarını inceleme ve araştırmaya da hemen he­men "ömrümü verdim. Gerçeği dile getirmek için, kısaca diyebili­rim ki: İlhan Arsel, çağımızdaki en ciddi yapıtlardan birini daha ortaya koymuştur. Kendi alanında benzersiz niteliktedir. Gelece­ğin güzel ve aydınlık dünyası Arsel'i önemle anacaktır."
Sayfa 95 - Kaynak Yayınları
"Kuranda açıkça anlatılıyor ki, bu Arap, ilkin bir "aşiret" peygamberi, dahası aşiretinin de ”tümü"nün değil, yalnızca "en yakınlar"ının peygamberi (korkutucusu) olarak ortaya atılmıştır... (Çevresine) güçlülerin de katılmasından sonra sınır genişletilmiş sizin de yer verdiğiniz gibi, "köylerin anası" anlamında "Ümmü'I-Kurâ" diye nitelenen "Mekke"ye ve "çevresi’ne seslenilir olmuştur (En'âm, ayet 92; Şûrâ, ayet 7). Bu sırada Muhammed artık "Mekke ve çevresi’nin "peygamberi"dir. Daha sonra, sınırlann daha da genişletildiği görülür. Denebilir ki, Muhammed'in kendi dönemin­de. "Arapların lümünün peygamberi" olduğu yolunda bir sav, Muhammed tarafından ileri sürülmemiş ve Kur'an'da da yer almamıştır. Karşılaştırmalar yaparak ve çelişkilerin verdiği ipuçlanndan da yararlanarak artık çok iyi biliyoruz ki, Kur'an'daki "nâs" sözcükleri kimi yerde kendi gerçek anlamında "insanlar", "tüm insanlar" anlamında değildir; "Araplar"anlamındadır, dahası "Kureyş" anlamındadır. Ki­mi yerdeyse, birçok söz ve sözcük gibi, sonradan eklenmiştir Kur'an'ın bütününe; Muhammed'den sonraki dönemlerde; Yayılmanın, "fetih"lerin hedeflendiği dönemlerde..."
Sayfa 14 - Kaynak Yayınları - 8 Şubat - 1988
~~~son~~~
...Benim görüşüm odur ki, 'aydın kaypaklığı'nda, 'taktik'Ierin payı az değildir. Kendim söz konusu oldu­ğum zaman "ne derler"e göre değil, "ne olduğum"a göre sergilemeye çalıştım...
...Karanlığın erinde geçinde yenileceği gerçeği de ayrı 1güç kaynağı. Güçlü 1ışığın kar­şısında karanlığın yenilmediği nerede görülmüş???
..."Korkunun kendisi, korkulan şeyden daha kötüdür."...
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.