Bu yağlanmış saçlarla, donmuş parmaklarla, akan burnumla, daha altı ay önce yaşamımda yeri bile olmayan hayalet bir kadına deli gibi aşık olmuş ve peşine düşmüş olarak bu yabancı topraklarda ne halt yiyorum ben?
Ölüm anında,insanın önünde,ucunda bir ışık parlayan karanlık bir tünelin belirdiği söylenir. Ben öyle bir şey görmüyorum,benim gözümü kamaştıran tek şey ,seni ırmakta yıkanırken görmüş olmak.
Ona senin resmini göstermek geçiyor içimden; nedenini bilmiyorum. Belki de senin yokluğunu ölesiye hissettiğim için; belki de bunun ,senin fotoğrafına bir kez daha bakmama vesile olacağından.Üzerimde taşıdığım, onunla paylaşabileceğim en değerli şey o olduğu için.